DEVAM: 31. Bazı Kaza (Yargı)
Hükümleri
حَدَّثَنَا
أَحْمَدُ
بْنُ
عَبْدَةَ
حَدَّثَنَا
الْمُغِيرَةُ
بْنُ عَبْدِ
الرَّحْمَنِ
حَدَّثَنِي
أَبِي عَبْدُ
الرَّحْمَنِ بْنُ
الْحَارِثِ
عَنْ عَمْرِو
بْنِ شُعَيْبٍ
عَنْ أَبِيهِ
عَنْ جَدِّهِ
أَنَّ
رَسُولَ
اللَّهِ صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
قَضَى فِي
السَّيْلِ
الْمَهْزُورِ
أَنْ
يُمْسَكَ حَتَّى
يَبْلُغَ
الْكَعْبَيْنِ
ثُمَّ يُرْسِلُ
الْأَعْلَى
عَلَى
الْأَسْفَلِ
Amr b. Şu'ayb'ın
dedesinden rivayet olunduğuna göre; Rasûlullah (s.a.v.), el-Mehzûr (denilen
vadi)deki su kanalı hakkında, (insanın oradan gelen suyu) topuklara
yükselinceye kadar tutabileceğine, (kanalın) yukarı (başında bulunan) kimse
(nin onu bu kadar beklettikten) sonra aşağı (da bulunan bahçeler) üzerine bırakıvermesi
gerektiğine hükmetmiştir.
İzah:
İbn Mâce, rühûn;
Muvatta, akdiye
Bu hadıs-i şerifler,
tarlası veya bahçesi suyun kaynağına daha yakın olduğu için aşağıdaki tarlalara
nisbetle suyun kendi tarlasına daha önce uğradığı tarla sahiplerinin bu suyu topuklara
ulaşıncaya kadar kendi tarlalarında tutabileceklerine, daha sonra aşağı
tarlalara salıvermeleri gerektiğine delâlet etmektedir.
Avnü'l-Ma'bûd yazarının
İbnü't-Tîn'den naklen yaptığı açıklamaya göre; bu hadisler, bahçesine veya
tarlasına su gelen kimse o suyu topuklara erişinceye kadar bahçesinde
bekleterek aşağıda bulunan bahçelere salmayabilir diyen cumhuru ulemânın
delilidir.
İbn Kinâne'ye göre ise;
bu hüküm, her tarla veya bahçe için geçerli değildir. Ancak, hurmalıklar ve
ağaçlıklar için geçerlidir. Ekin tarlaları için ise bu süre suyun nalın tasması
seviyesine çıkmasına kadardır. Bundan sonra salıverilir.
Taberi'ye göre ise, bu
süre araziden araziye değişir. Her arazi için yeteri kadar bekletilir.