بَاب
الرَّجُلِ
يَحْلِفُ
عَلَى
عِلْمِهِ فِيمَا
غَابَ عَنْهُ
26. (Dava Konusu Olan
Hadiseyi Görmediğini Söyleyen Davalı) Bir Adam Görmediği (Bu) Hadise Hakkında
Bilgisine Göre Yemin Eder
حَدَّثَنَا
مَحْمُودُ
بْنُ خَالِدٍ
حَدَّثَنَا
الْفَرْيَابِيُّ
حَدَّثَنَا
الْحَارِثُ
بْنُ
سُلَيْمَانَ
حَدَّثَنِي
كُرْدُوسٌ
عَنْ
الْأَشْعَثِ
بْنِ قَيْسٍ
أَنَّ
رَجُلًا مِنْ
كِنْدَةَ
وَرَجُلًا مِنْ
حَضْرَمَوْتَ
اخْتَصَمَا
إِلَى النَّبِيِّ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
فِي أَرْضٍ
مِنْ
الْيَمَنِ
فَقَالَ
الْحَضْرَمِيُّ
يَا رَسُولَ
اللَّهِ
إِنَّ
أَرْضِي
اغْتَصَبَنِيهَا
أَبُو هَذَا
وَهِيَ فِي
يَدِهِ قَالَ
هَلْ لَكَ
بَيِّنَةٌ
قَالَ لَا
وَلَكِنْ
أُحَلِّفُهُ
وَاللَّهِ
مَا يَعْلَمُ
أَنَّهَا أَرْضِي
اغْتَصَبَنِيهَا
أَبُوهُ
فَتَهَيَّأَ
الْكِنْدِيُّ
يَعْنِي
لِلْيَمِينِ وَسَاقَ
الْحَدِيثَ
Es'aş b. Kays'dan
rivayet olunduğuna göre; Kindeli bir adam ile Hadramevtli bir adam Yemen'de
bulunan bir arazi üzerinde anlaşamayarak Nebi (s.a.v.)'e başvurmuşlar.
Hadramevtli adam: Ey Allah'ın Rasûlü, şu adamın babası benim toprağımı
haksızlıkla elimden aldı. (Şimdi) bu toprak kendi elinde bulunuyor, dedi. Hz.
Nebi de ona: "Senin (bu iddianı doğrulayacak) bir şahidin var mı?"
diye sordu.
Hayır, (yok) fakat ben
ona bu arazinin benim olup da babasının onu benden haksızlıkla aldığını
bilmediğine dair yemin etmesini teklif ediyorum, dedi.
Bunun üzerine Kindeli
adam yemin etmeye hazırlandı... (el-Eş'as . Kays, sözlerine devam ederek bir
önceki 3621.) hadisi (aynen) anlattı.
İzah:
Şevkânî'nin
Neylü'l-Evtâr isimli eserinde açıkladığı gibi; bu hadis, bir kimseye bildiğini
dosdoğru ifade ettiğine dair yemin etmesi teklif edildiği zaman bu şekilde
yemin etmesinin o zat üzerine vacip olduğunu ifade etmektedir.
Bir başka ifadeyle,
hâdiseyi görmediğini ve bilmediğini söyleyen davalının yemini, "Vallahi
ben hakkımda davacı olan bu zatın hakkımdaki iddiasının doğru olduğunu
bilmiyorum" şeklinde olur. Bu şekilde yemin ederse mahkeme lehine
sonuçlanır. Aksi takdirde aleyhine sonuçlanır.