SÜNEN EBU DAVUD

Bablar    Konular    Numaralar  

BUYU’ ve İCARE BAHSİ

<< 3427 >>

DEVAM: 39. Cariyelerin Kazancı

 

حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ صَالِحٍ حَدَّثَنَا ابْنُ أَبِي فُدَيْكٍ عَنْ عُبَيْدِ اللَّهِ يَعْنِي ابْنَ هُرَيْرٍ عَنْ أَبِيهِ عَنْ جَدِّهِ رَافِعٍ هُوَ ابْنُ خَدِيجٍ قَالَ نَهَى رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ عَنْ كَسْبِ الْأَمَةِ حَتَّى يُعْلَمَ مِنْ أَيْنَ هُوَ

 

Râfi' b. Hadîc (r.a)'den şöyle dediği rivayet edilmiştir: Rasûiullah (s.a.v.) bizi, nerede kazandığı bilinmedikçe cariyenin kazancından nehyetti.

 

 

İzah:

Bu iki rivayetten açıkça anlaşıldığı gibi cariyenin menedilen kazancı, meşru olmayan yollarla elde ettiğidir. Ama el emegı alın teri ile elde ettiği kazancı helâldir, bunda herhangi bir sorumluluk yoktur.

 

Hz. Nebi'in cariyenin kazancı konusunda bu derece titiz davran­masına sebep, bazı cahiliye devri araplarının cariyelerine fuhuş yaptırarak para kazanmalarıdır. Efendimiz, eskiden kalma bu kötü âdeti ortadan kal­dırmak ve bir daha dönülmesini engellemek için cariyenin meşru yollar dı­şında elde ettiği gelirin helâl olmadığını beyan etmiştir.