DEVAM: 38. Hacamat
Yoluyla Kan Alanın Kazancı
حَدَّثَنَا
الْقَعْنَبِيُّ
عَنْ مَالِكٍ عَنْ
حُمَيْدٍ
الطَّوِيلِ
عَنْ أَنَسِ
بْنِ مَالِكٍ
أَنَّهُ
قَالَ حَجَمَ
أَبُو طَيْبَةَ
رَسُولَ
اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
فَأَمَرَ
لَهُ بِصَاعٍ
مِنْ تَمْرٍ وَأَمَرَ
أَهْلَهُ
أَنْ
يُخَفِّفُوا
عَنْهُ مِنْ
خَرَاجِهِ
Enes b. Mâlik (r.a)'den
şöyle dediği rivayet edilmiştir: Ebû Taybe, Rasûlullah (s.a.v.)'dan kan aldı.
Efendimiz ona bir sa' hurma verilmesini, ailesine de ondan haracını
hafifletmesini emretti.
İzah:
Buharî, İcâre, buyu';
Müslim, müsâkat; Tirmizî, buyu'; Dârimî, buyu'; Muvatta, isti'zan
Ebû Taybe'nin ismi
Nâfi'dir. Müslim'in rivayetinden anlaşıklığına göre bu şahıs Beni Beyaza nm
kölesi idi.
Haraç kelimesi bu
hadiste, efendinin, kölesinin kendisine her gün ödemesini kararlaştırdığı
paradır. Bu hadiste adı anılan Ebû Taybe'ye efendileri her gün üç sa' hurma
getirmesini kararlaştırmıştı. Hz. Nebi (s.a.v.)'in emri ile bu ücret günlük bir
sa'a indirilmiştir.
Bu iki hadis, kan
aldırmanın ve kan alma karşılığında ücret almanın caiz olduğuna delildir. Bu
konu önce geçen hadislerde işlenmiştir.