DEVAM: 34. Müsakat
حَدَّثَنَا
مُحَمَّدُ
بْنُ
سُلَيْمَانَ
الْأَنْبَارِيُّ
حَدَّثَنَا
كَثِيرٌ يَعْنِي
ابْنَ
هِشَامٍ عَنْ
جَعْفَرِ
بْنِ بُرْقَانَ
حَدَّثَنَا
مَيْمُونٌ
عَنْ مِقْسَمٍ
أَنَّ النَّبِيَّ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
حِينَ
افْتَتَحَ
خَيْبَرَ
فَذَكَرَ
نَحْوَ
حَدِيثِ
زَيْدٍ قَالَ
فَحَزَرَ
النَّخْلَ
وَقَالَ
فَأَنَا
أَلِي
جُذَاذَ
النَّخْلِ
وَأُعْطِيكُمْ
نِصْفَ
الَّذِي
قُلْتُ
Bize Muhammed b.
Süleyman haber verdi, bize Kesîr -yani İbn Hişâm- Ca'fer b. Bürkân'dan rivayet
etti, bize Miksem'den naklen Meymûn haber verdi: Rasûlullah (s.a.v.) Hayber'i
fethettiği zaman...
Ravi Kesîr, Zeyd'in
hadisinin benzerini zikretti, (rivayetinde): "hurmayı tahmin etti"
dedi. Ayrıca; (hurmayı tahmine ben yetkiliyim cümlesinin yerine) "Hurmayı
toplamaya ben yetkiliyim; size, söylediğimin yarısını vereceğim" dedi.
İzah:
Bu rivayet de 3410
no'lu hadisin çok küçük farklılıklarla gelen başka bir naklidir. Senedde de
fark olduğu için, senedi aynen terceme ettik.
Hadisin metnindeki
farklılıklara terceme esnasında ve dipnotta işaret ettik.