DEVAM: Günah İşlemeyi Adayana
Keffaret Gerekir Diyenler
حَدَّثَنَا
شُعَيْبُ
بْنُ
أَيُّوبَ
حَدَّثَنَا
مُعَاوِيَةُ
بْنُ هِشَامٍ
عَنْ سُفْيَانَ
عَنْ أَبِيهِ
عَنْ
عِكْرِمَةَ
عَنْ عُقْبَةَ
بْنِ عَامِرٍ
الْجُهَنِيِّ
أَنَّهُ
قَالَ
لِلنَّبِيِّ
صَلَّى اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
إِنَّ أُخْتِي
نَذَرَتْ
أَنْ
تَمْشِيَ
إِلَى
الْبَيْتِ فَقَالَ
إِنَّ
اللَّهَ لَا
يَصْنَعُ
بِمَشْيِ
أُخْتِكَ
إِلَى
الْبَيْتِ
شَيْئًا
İkrime, Ukbe b. Âmir'den
rivayet etmiştir: Ukbe (r.a) Hz. Nebi (s.a.v.)'e; Kız kardeşim Kabe'ye kadar
yürümeyi adadı, dedi. Bunun üzerine Hz. Nebi (s.a.v.): "Allah (c.c), kız
kardeşinin Ka'be'ye kadar yürümesi ile bir şey yapacak değildir." buyurdu.
İzah:
Bu iki hadis Lü'lüî'nin
rivayetinde mevcud değildir. Onun için bazı matbu nüshalarda yer almamıştır.
Mizzî; bu rivayetlerin
Ebu'l-Hasen b. el-Abd'm rivayeti olduklarını, Ebu'I-Kasım'ın bunları
zikretmediğini söyler.
Bu rivayetler aşağı
yukarı aynı lafızlarla daha evvel geçmiştir. Ancak burada dikkati çeken önemli
bir konu göze çarpmaktadır: Yukarıdaki hadiste Hz. Nebi'in, kadına binmesini
emrettikten sonra bir "bedene" kurban etmesini de emrettiği
görülmektedir. Bedene; Hanefîlere göre, bir deve veya sığır; İmam Şafiî'ye
göre, bir devedir. Halbuki 3296 numaradaki hadiste Hz. Nebi'in hayvan türü
anmadan bir hedy götürmesini emrettiği beyan edilmekteydi. Âlimlerin, hedyin
bir koyunla karşılanacağı görüşünde oldukları kaynaklarda ifade edilmektedir.
Buna göre ortaya bir güçlük çıkmaktadır. Bu rivayette açıkça Hz. Nebi,
"bedene" kesilmesini emrettiği halde âlimler bir koyun kurban
edilmesini nasıl yeterli bulmuşlardır?
Bu rivayetin, Ebû
Davud'un bazı nüshalarında bulunmaması, buna sebep olabilir mi? Bilemiyoruz.