DEVAM: 11. Bir Yemeği
Yemeyeceğine Yemin Eden Kimsenin Durumu
حَدَّثَنَا
ابْنُ
الْمُثَنَّى
حَدَّثَنَا
سَالِمُ بْنُ
نُوحٍ
وَعَبْدُ
الْأَعْلَى عَنْ
الْجُرَيْرِيِّ
عَنْ أَبِي
عُثْمَانَ
عَنْ عَبْدِ
الرَّحْمَنِ
بْنِ أَبِي
بَكْرٍ
بِهَذَا
الْحَدِيثِ
نَحْوَهُ
زَادَ عَنْ
سَالِمٍ فِي
حَدِيثِهِ
قَالَ وَلَمْ
يَبْلُغْنِي
كَفَّارَةٌ
İbnü'l-Müsennâ; Salim b.
Nuh ve Abdül-A'lâ'dan, onlar Cerîrî'den; Cerirî, Ebî Osman'dan, o da
Abdurrahman b. Ebî Bekir'den bu (önceki 3270.) hadisin benzerini rivayet
etmişlerdir. İbnü'l-Müsennâ hadisinde, Salim'den; "Bana keffaret
ulaşmadı" dediğini ilâve etmiştir.
İzah:
İzah önceki hadiste
geçmiştir. Sâlim'in, "Bana keffaret ulaşmadı" sözünden maksat; Hz.
Ebû Bekir'in yeminim bozmaktan dolayı keffaret verip vermediği konusunda bir
bilginin ulaşmayışıdır.