بَاب
فِي
الدَّفْنِ
بِاللَّيْلِ
36-37. (Ölüyü)
Geceleyin Defnetmek
حَدَّثَنَا
مُحَمَّدُ
بْنُ حَاتِمِ
بْنِ بَزِيعٍ
حَدَّثَنَا
أَبُو
نُعَيْمٍ
عَنْ مُحَمَّدِ
بْنِ
مُسْلِمٍ
عَنْ عَمْرِو
بْنِ دِينَارٍ
أَخْبَرَنِي
جَابِرُ بْنُ
عَبْدِ
اللَّهِ أَوْ
سَمِعْتُ
جَابِرَ بْنَ
عَبْدِ
اللَّهِ
قَالَ رَأَى
نَاسٌ نَارًا
فِي
الْمَقْبَرَةِ
فَأَتَوْهَا
فَإِذَا
رَسُولُ
اللَّهِ صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
فِي الْقَبْرِ
وَإِذَا هُوَ
يَقُولُ
نَاوِلُونِي
صَاحِبَكُمْ
فَإِذَا هُوَ
الرَّجُلُ
الَّذِي
كَانَ يَرْفَعُ
صَوْتَهُ
بِالذِّكْرِ
Cabir b. Abdillah
demiştir ki: (Medine'de) halk mezarlıkta (yanmakta olan) bir ışık görmüşlerdi.
Işığın yanına vardıkları zaman, bir de ne görsünler (yeni kazılmış) bir kabrin
içinde Rasûlullah (s.a.v.) var. Ve "Arkadaşınızı bana veriniz." (de
onu kabre koyayım) diyor. Bir de baktılar ki (Rasûlullah (s.a.v.)'in kabre
koymak istediği adam) sesini yükselterek Kur'ân (okjumak)la (tanınan) adamdır.
Diğer tahric: Tirmizî,
cenâiz; İbn Mace, cenâiz
AÇIKLAMA:
Bu hadis-i şerif,
cenazeyi geceleyin kabre koymanın caiz olduğuna delalet etmektedir. Halef ve
selef âlimlerinin cum huru bu hadis-i şerife dayanarak cenazeyi gece
defnetmenin caiz olduğunu söylemişlerdir. Cumhur ulemaya göre, Buhari'nin Hz.
Aişe'den rivayet ettiği "Gerçekten, Rasûlullah (s.a.v.) geceleyin
defnedildi."[Buhari, cenâiz] mealindeki hadis-i şerifle, İbn Mâce'nin
rivayet ettiği "Rasûlullah (s.a.v.)'ın ziyaret ettiği bir adam geceleyin
vefat etti de, onu geceleyin defnettiler. Sabah' olunca onun ölümünü Nebi
(s.a.v.)'e haber verdiler. (Efendimiz de)
Bana (geceleyin) haber
vermenizden sizi alıkoyan ne idi? buyurdu. Dediler ki;
Gece idi, karanlık
vardı. Seni meşakkate sokmak istemedik. Bunun üzerine (Efendimiz) adamın
kabrine vararak üzerine namaz kıldı."[İbn Mace, cenâiz] meâlindeki hadis-i
şerif de cenazeyi geceleyin defnetmenin caiz olduğuna delalet etmektedirler.
Çünkü, eğer cenazeyi geceleyin defnetmek caiz olmasaydı, Hz. Nebi onların bu
hareketini tasvib etmezdi. Oysa Hz.Nebi onların cenazeyi geceleyin
defnetmelerini değil, sadece geceleyin o kimsenin öldüğünü kendisine
bildirmediklerini tenkit etmiştir.
Bu görüşte olan
cumhurun diğer bir delilleri de Buhari'nin rivayet ettiği Hz. Ebû Bekr'in
geceleyin defnedildiğine dair hadistir. Cumhur'a göre, Hz. Ebû Bekr'in
geceleyin defnedilmesine hiç bir şahabının itiraz etmemesi "geceleyin
ölüyü defnetmenin caiz olduğu hakkında sahabenin icma etmesi" an--lamına
gelir.
Hasan-i Basri ile Said
b.el-Müseyyeb'e göre, cenazeyi geceleyin defnetmek mekruhtur.
İbn Hazm'e göre,
zaruret olmadıkça ölüyü geceleyin "defnetmek caiz değildir.
Ölüyü.geceleyin
defnetmenin caiz olmadığını söyleyen, sözü geçen âlimlerin delilleri ise 3148
numaralı hadis-i şeriftir. Cumhur'a göre ise; Rasûl-ü Ekrem'in ölen bir kimseyi
zaruret olmadıkça geceleyin defnetmeyi yasakladığını ifade eden 3148 numaralı
hadis-i şerifte kasdedilen ölüyü geceleyin defnetmeyi yasaklamak değil,
gündüzün defnedilmesi halinde onun namazına daha çok kimsenin iştirak edeceğine
dikkati çekmektir. Yahut 3148 numaralı hadiste, geceleyin defnedilmesi Hz.
Nebi tarafından tenkid edildiğinden bahsedilen kimse geceleyin, namazı
kılınmadan ya da kalitesi düşük bir kefenle gömülmüştür de Hz. Nebi onun
geceleyin gömülmesini bu yüzden tenkid etmiştir. Yahut da bu tenkid sözü geçen
sebeplerin tümünden kaynaklanmıştır. Menhel yazarının da ifade ettiği gibi, bu
mevzuda cumhurun delilleri ve dolayısıyla görüşleri daha kuvvetli ve isabetli
görünmektedir.
Hz. Nebidin son derece
mütevazi olduğuna da delalet eden ve mevzumuzu teşkil eden bu hadis-i şerif,
Tirmizî'nin Sünen'inde şu manâya gelen lâfızlarla rivayet edilmiştir:
"İbn Abbas (r.a)'dan rivayet edilmiştir. Ra-sûlullah (s.a.v.) geceleyin kabre
indi. Kendisi için bir kandil yakıldı ve Rasûlü Ekrem, ölüyü kıble tarafından
alarak -Allah sana rahmet etsin! Gerçekten sen, Allah korkusundan devamlı
olarak inleyen ve bol bol Kur'ân okuyan bir kişi idin- buyurdu ve ölünün
üzerine dört defa tekbir getirdi."
Ebû Naim
el-İsfehanî'nin açıklamasına göre, bu hadiste geceleyin gömüldüğünden
bahsedilen zat "Abdullah zül Bicadeyn" isminde bir sahabidir.