DEVAM: 29-30. (Ölüyü)
Kefen (Lemek)
حَدَّثَنَا
أَحْمَدُ
بْنُ
حَنْبَلٍ
حَدَّثَنَا
يَحْيَى بْنُ
سَعِيدٍ عَنْ
هِشَامٍ قَالَ
أَخْبَرَنِي
أَبِي
أَخْبَرَتْنِي
عَائِشَةُ
قَالَتْ
كُفِّنَ
رَسُولُ
اللَّهِ صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
فِي
ثَلَاثَةِ
أَثْوَابٍ
يَمَانِيَةٍ
بِيضٍ لَيْسَ
فِيهَا قَمِيصٌ
وَلَا
عِمَامَةٌ
Aişe (r.a) dedi ki:
Rasûlullah (s.a.v.) üç (adet) beyaz Yemen kumaşı ile kefenlendi. Bunların
arasında gömlek ve sarık yoktu.
İzah:
Buhari, cenaiz; Müslim,
cenaiz; Tirmizî, cenaiz; Nesaî, cenaiz; İbn Mace, cenaiz; Muvatta, cenaiz;
Ahmed b. Hanbel 1-94, 102, 222, 253, 313, VI-40, 132, 165, 192, 204, 214, 231,
262.
Hz. Fahr-i âlem
sağlığında beyaz elbise giymeyi ve kefenleri beyaz kumaşlardan yapmayı tavsiye
ettiği için, ashab-ı kiram kendisini beyaz bir kefen içine koymuşlardır.
Rasûlü Zîşan Efendimizin beyaz elbise ve beyaz kefenlerin fazileti hakkındaki
hadislerinden biri, şu mealdedir: "Beyaz elbise giyiniz. Çünkü beyaz
elbise giysilerinizin en yarar-lılarındandir. Ölülerinizi de beyaz kumaşlarla
kefenleyiniz"[Tirmizî, cenaiz; ibn Mace, cenaiz]
1. Mevzumuzu teşkil
eden bu hadis-i şerif "erkekler için sünnet olan kefen, (ihramlı iken ölen
kimse hariç) ölünün tüm vücudunu kaplayan üç sargıdan oluşur. Efdal olan bunlar
arasında gömlek ve sarığın bulunmamasıdır. Fakat bunların arasında gömlek ve
sarık bulunmasında da bir kerahet yoktur. Çünkü Hz. Nebi, kefen olarak
kullanılması için kendi gömleğini Abdullah b. Übeyy b. Selul'a vermiştir.[3094
nolu hadis-i şerif.] diyen Şafiîlerin delilidir. Üç adet kumaştan meydana gelen
kefene, bir gömlek ile bir sarık ilave etmekte kerahet olmadığını söyleyen
Şafiîlerin bu konudaki dayandıkları delillerinden biri de Beyhakî'nin rivayet
ettiği şu mealdeki hadis-i şeriftir: "İbn Ömer aile fertlerini beş parça
kumaşla kefenleyerek defnederdi." Binaenaleyh insanın sağlığında giydiği
yeterli elbise sayısı iki don, iki gömlek, aba ve sarıktan ibaret olmak üzere
beş parçadan ibaret olduğundan, beş parçadan fazla sayıda kefen hazırlamak
israf ve dolayısıyla haram olur.
2. Han beliler ise bu
hadisin zahirine sarılarak "erkeğin sünnet olan kefeni üç sargıdan
ibarettir ve buna bir adet daha kefen ilave etmek mekruhtur" derler.
Onlara göre ölünün bir gömlek, bir eteklik, bir de sargı ile kefenlenerek
defnedilmesi de kerahetsiz olarak caizdir. Çünkü Nebi Efendimiz Abdullah
b. Übeyy b. Selul'u kendi gömleğiyle kefenleyerek
defnetmiştir.[3094 nolu hadis-i şerif.]
3. Mâlikîlere göre,
mendup olan kefen bir gömlek iki sargı bir peşte-mal, bir de yüze doğru sarkan
bir zira uzunluğunda ucu bulunan bir sarıktan ibarettir.
Ölünün kefenleri
arasında bîr de gömlek bulunmasının sünnetten olduğunu söyleyen Malikiler ve
onlar gibi düşünen diğer fıkıh âlimleri, metinde geçen "Bunların arasında
gömlek ve sarık yoktu” cümlesine "Bunlar arasında gömlek ile sarık, asıl
kefen olarak değil, asıl kefene ilave olarak bulunuyorlardı.” manâsım
vermişlerdir. Ancak Hafız Irakî hadisin zahirine aykırı olduğu gerekçesiyle bu
tevili reddetmiştir.
4. Hanefflere göre
sünnet olan kefen bir İzar bir sargı ve iki omuzdan ayaklara kadar uzanan bir
gömlekten ibarettir. Bu mevzuda ibn Abidin şunları kaydetmiştir: "Erkeğin
kefeni için sünnet, izar, gömlek ve sargıdır. Esah olan kavle göre, ölüye sarık
sarmak mekruhtur. Müteahhirin âlimler eşraf ile âlimlere sarık sarılmasını iyi
görmüşlerdir. Bu Üç parçadan ziyade yapmakta bir beis yoktur. Kuhistanî ise,
ölüye sarık sarmanın müstehab olduğunu söylemiştir.”
tzar: Tepeden tırnağa
cesedi saran parçadır.
Gömlek: Boğazdan
ayaklara kadar yakasız ve kolsuz giydirilen bir elbisedir.
Sargı: Cenazeyi sarmak
için kullanılan izardan daha uzun parçadır. Üst ve alt kısımlarından
bağlanır.[Davudoğlu, Ahmed, İbn Abidin tercüme ve şerhi III, 419-420.]
Her ne kadar mevzumuzu
teşkil eden hadis-i şerifte, erkeğin sünnet kefenleri içerisinde bir de gömlek
olduğunu söyleyen Hanefiler için bir mesned yoksa da, Hanefilerin bu meseledeki
delilini "Rasûlullah (s.a.v.) vefat ederken üzerinde bulunan gömlekle
kefenlendi" mealindeki 3153 numaralı hadis-i şerifle İbn Adiyy*in el-Kâmil
isimli eserindeki Cabir b. Semure*den rivayet ettiği aynı mealdeki hadisi şerif
teşkil etmektedir.