بَاب
الدُّعَاءِ
لِلْمَرِيضِ
عِنْدَ الْعِيَادَةِ
8. Ziyaret Esnasında
Hastaya Dua Etmek
حَدَّثَنَا
الرَّبِيعُ
بْنُ يَحْيَى
حَدَّثَنَا
شُعْبَةُ
حَدَّثَنَا
يَزِيدُ أَبُو
خَالِدٍ عَنْ
الْمِنْهَالِ
بْنِ عَمْرٍو عَنْ
سَعِيدِ بْنِ
جُبَيْرٍ
عَنْ ابْنِ
عَبَّاسٍ
عَنْ
النَّبِيِّ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
قَالَ مَنْ
عَادَ مَرِيضًا
لَمْ
يَحْضُرْ
أَجَلُهُ
فَقَالَ عِنْدَهُ
سَبْعَ
مِرَارٍ
أَسْأَلُ
اللَّهَ الْعَظِيمَ
رَبَّ
الْعَرْشِ
الْعَظِيمِ
أَنْ
يَشْفِيَكَ
إِلَّا
عَافَاهُ
اللَّهُ مِنْ
ذَلِكَ
الْمَرَضِ
İbn Abbas'dan (rivayet
olunduğuna göre) Nebi (s.a.v.) (şöyle) buyurmuştur: "-Her kim eceli
gelmedik bir hastayı ziyaret eder de onun yanında iken yedi defa Ulu Allah ve
arşın yüce Rabbinden sana şifa vermesini dilerim." diye dua ederse Allah o
hastayı kesinlikle bu hastalıktan kurtarır."
İzah:
Tirmizî, tıb; Ahmed b.
Hanbel, 1,375, 382, 414, 430.
Ecel: Hayatın sonu,
ölüm için tayin ve takdir edilmiş vakit demektir. Ehli sünnete göre ecel, Allah
tarafından ezelde tesbit edilmiş olup ne öne alınır ne de sonraya kalır.[Yunus,
49, Münafikûn, 63.] Ecel geldi mi ölüm de gelir. Olağandışı ölümler ecelin öne
alındığı manasına gelmediği gibi, tersi de ecelin tehir edildiğini göstermez.
Çünkü Allah o kimsenin ne zaman ne için öleceğini daha önceden bildiği için
ecelini de bu bilgisine göre tesbit etmiştir.[Debbağoğlu Ahmed, Ansiklopedik
Büyük İslam İlmihali, 133.]
Arş: Taht, çatı, tavan
gibi anlamlara gelir. Kur'an-ı Kerim ve hadislerde anlatıldığına göre, arş
yedi semanın ve kürsinin üzerinde bulunur. Bunların hepsini kuşatır. Kur'an-ı
Kerim de Allah'ın arşın sahibi ve Rabbi olduğu belirtilir. "Allah yüce
arşın sahibidir.[Nemi 26] "Allah gökleri ve yeri altı günde yaratmış ve
sonra onun emri arş üzerinde hükümran olmuştur."[A'raf 54; Yunus /3]
"Alem yaratılmadan önce arşı su üstünde idi."[Hud 7] "Allah arş
üstünde istiva etmiş, onun emri ve hükmü arşı kaplamıştır.”[Ta-Ha 5; Secde 4;
Hadid 4]
Ehl-i sünnet âlimleri,
Allah'ın arş üzerine istiva etmesinden, orada oturmasının ve mekâna muhtaç
bulunmasının gerekmeyeceğini söyleyerek, bu gibi ifadeleri müteşabih saymışlar
ve te'vili cihetine gitmişlerdir. Buna göre, arş; "Allah'ın mutlak hüküm
verme ve yürütme gücünün ifadesidir. Arş Allah'ın kudret ve saltanatının
tecelli yeridir. O, bir manâda bütün kâinatı ifade etmektedir.[Debbagoğlu
Ahmed, Ansiklopedik Büyük İslâm İlmihali 58-59.]
Bir hadis-i şerifte
şöyle buyurulmuştur: "Yedi semanın kürsideki durumu, bir halkanın içine
atılmış yedi para gibidir. Arşa göre, kürsi de büyük bir sahraya atılmış demir
halka gibidir."[islâmi Bilgiler Ansiklopedisi, Bergâh yayınlan 1981, I,
239.]