SÜNEN EBU DAVUD

Bablar    Konular    Numaralar  

CENAİZ BAHSİ

<< 3197 >>

DEVAM: 52-54. Cenaze Namazı Kılarken Kaç Tekbir Alınır?

 

حَدَّثَنَا أَبُو الْوَلِيدِ الطَّيَالِسِيُّ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ ح و حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ جَعْفَرٍ عَنْ شُعْبَةَ عَنْ عَمْرِو بْنِ مُرَّةَ عَنْ ابْنِ أَبِي لَيْلَى قَالَ كَانَ زَيْدٌ يَعْنِي ابْنَ أَرْقَمَ يُكَبِّرُ عَلَى جَنَائِزِنَا أَرْبَعًا وَإِنَّهُ كَبَّرَ عَلَى جَنَازَةٍ خَمْسًا فَسَأَلْتُهُ فَقَالَ كَانَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ يُكَبِّرُهَا

 

قَالَ أَبُو دَاوُد وَأَنَا لِحَدِيثِ ابْنِ الْمُثَنَّى أَتْقَنُ

 

İbn Ebî Leyla'dan demiştir ki: Zeyd: -Yani (Zeyd) ibn Erkam- bizim cenazelerimizin namazlarında dört tekbir alırdı. (Bir gün, bir cenaze namazında) beş tekbir aldı. Bunu kendisine sordum da "Rasûlullah (s.a.v.) (böyle) beş tekbir alırdı" cevabını verdi.

 

Ebû Dâvûd der ki: (bu hadisi bana rivayet edenlerden) İbn el-Musanna'nın rivayetini (Ebu Velid'in rivayetinden) daha sağlam ezberledim.

 

 

İzah:

Müslim, cenâiz; Termizî, cenâiz; Nesâi, cenâiz; İbn Mace, cenâiz; Ahnıcd b. Hanbel fV-367, 370, 371, 372, V-406.

 

Bu hadis-i şerif, cenaze namazını dört tekbirle kıldırmak ca­iz olduğu gibi, beş tekbirle kıldırmanın da caiz olduğunu söy­leyen Davud-u Zahiri'nin ve İbn Ebî Leyla'nın delilidir.

 

Aslında İbn Ebî Leyla'nın Zeyd b. Erkam'a cenaze namazını niçin beş tekbirle kıldırdığım sorması selef-i salihin arasında cenaze namazını dört tek­birle kılmanın yaygın, beş tekbirle kılmanınsa, nadirattan olduğunu göste­rir. Bu düşünceyle cumhur ulema metinde geçen "Rasûlullah (s.a.v.) beş tek­bir alırdı" cümlesini "İslâm'ın ilk yıllarında böyle beş tekbir alırdı. Sonra­dan devamlı surette dört tekbir almaya başladı da, bu son uygulama halk arasında yerleşti." şeklinde anlamışlardır.

 

Musannif Ebû Davüd, metnin sonuna ilave ettiği ta'likle, bu hadisin ken­disine iki yoldan geldiğini bunlardan İbnu'l-Musanna yoluyla gelen rivayeti Ebû Velid et-Tayalisî'den gelen rivayetten daha iyi bellediğini söylemekle İbnu'I-Müsenna'dan gelen rivayetin diğerinden daha kuvvetli olduğunu ve buna daha çok güvendiğini ifade etmek istemektedir.