بَاب
فِي
الصَّلَاةِ
عَلَى
الطِّفْلِ
48-49. Çocuğun Cenaze
Namazını Kılmanın Hükmü
حَدَّثَنَا
مُحَمَّدُ
بْنُ يَحْيَى
بْنِ فَارِسٍ
حَدَّثَنَا
يَعْقُوبُ
بْنُ إِبْرَاهِيمَ
بْنِ سَعْدٍ
حَدَّثَنَا
أَبِي عَنْ ابْنِ
إِسْحَقَ
حَدَّثَنِي
عَبْدُ
اللَّهِ بْنُ
أَبِي بَكْرٍ
عَنْ عَمْرَةَ
بِنْتِ
عَبْدِ
الرَّحْمَنِ
عَنْ عَائِشَةَ
قَالَتْ
مَاتَ
إِبْرَاهِيمُ
بْنُ النَّبِيِّ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
وَهُوَ ابْنُ
ثَمَانِيَةَ
عَشَرَ شَهْرًا
فَلَمْ
يُصَلِّ
عَلَيْهِ
رَسُولُ
اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
Aişe (r.anha)dan
(demiştir) ki: "Nebi (s.a.v.)'in oğlu İbrahim on sekiz aylıkken öldü de
Rasûlullah (s.a.v.) o'nun cenaze namazını kılmadı."
İzah:
Hadîs metninde geçen
"Onun cenaze namazını kılmadı” sözüyle "Onun cemaatle kılınan cenaze
namazına katılmadı" denmek istenmiş olması mümkündür. Hz. Nebi'in oğlu
İbrahim'in başkaları tarafından cemaatle kılınan cenaze namazına iştirak
etmemesi, daha sonra onun namazını tek başına kılmış olmasına mani değildir.
Çünkü bilindiği gibi oğlu İbrahim vefat ettiği zaman, güneş tutulmuştu. O
sırada halk Hz. İbrahim'in cenaze namazını kılarken Rasûlü Zîşan Efendimizin
küsuf namazıyla meşgul olması, bu yüzden de cenaze namazına yetişememiş olması
ihtimali son derece kuvvetlidir. Fakat cenaze namazı cemaatle kılındıktan
sonra, Hz. Nebi'in ayrıca bir cenaze namazı daha kılmaması için hiç bir sebep
yoktur.
Hattâbî'nin
açıkladığına göre, âlimlerden bazıları, Hz. Nebi'in oğlu İbrahim'in cenaze
namazına katılmamış olmasını "Şehitlerin cenaze namazından müstağni
oldukları gibi bir Nebi çocuğu olarak Hz. İbrahim de cenaze namazından
müstağni olduğundan, Hz. Nebi'in oğlu İbrahim'in cenaze namazına katılmaması
çocukların cenaze namazı kılınma-yacağı anlamına gelmez. Bu Hz. İbrahim'e ait
özel bir durumdur." şeklinde te'vil etmek istemişlerse de, bu te'vile hiç
lüzum yoktur. Çünkü bir numara sonra tercümesini sunacağımız hadiste de ifade
edildiği gibi, Rasûl-ü Zîşan Efendimiz aslında oğlu İbrahim'in cenaze namazını
kıldığı bir gerçektir. Gerçi sözünü ettiğimiz hadis mürseldir fakat başka
yollardan gelen hadislerle takviye edildiği için zayıflıktan kurtulup hasen
derecesine yükselmiştir.