DEVAM: 9-10. (Devlet)
Memurların(In) Maaşı
حَدَّثَنَا
أَبُو
الْوَلِيدِ
الطَّيَالِسِيُّ
حَدَّثَنَا
لَيْثٌٌ عَنْ
بُكَيْرِ بْنِ
عَبْدِ
اللَّهِ بْنِ
الْأَشَجِّ
عَنْ بُسْرِ
بْنِ سَعِيدٍ
عَنْ ابْنِ
السَّاعِدِيِّ
قَالَ
اسْتَعْمَلَنِي
عُمَرُ عَلَى
الصَّدَقَةِ
فَلَمَّا فَرَغْتُ
أَمَرَ لِي
بِعُمَالَةٍ
فَقُلْتُ إِنَّمَا
عَمِلْتُ
لِلَّهِ
قَالَ خُذْ
مَا أُعْطِيتَ
فَإِنِّي
قَدْ
عَمِلْتُ
عَلَى عَهْدِ
رَسُولِ
اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
فَعَمَّلَنِي
İbn Saîdi'den demiştir
ki: Ömer (b. Hattab) beni zekat memuru tayin etmişti. Ben bu görevi yerine
getirince, bana ücret (verilmesini) emretti. Ben de "Ben sadece Allah
(rızası) için çalıştım" dedim. (Bunun üzerine Hz. Ömer) “Sana verileni al.
Çünkü ben Rasûlullah (S.A.V.) zamanında görevli olarak çalışmıştım da (Allah'ın
Rasûlü bu hizmetim karşılığında) bana ücret vermişti.
İzah:
Buhârî, ahkam; Müslim,
zekat; Ebû Dâvud, zekât; Nesâî, zekât, Ahmed b. Hanbel I. 52.
Bu hadis-i şerif
senedinde dört sahabi bulunan hadislerdendir. Hattâbî'nin açıklamasına göre,
zekat memurunun yapacağı iş karşılığında kendisine verilmesi kararlaştırılmış
olan ücreti alması caizdir. Nitekim yüce Allah Kur'ân-ı Kerim'inde onlardan “
= zekat toplayanlar" diye bahsederek onlara zekattan bir pay ayırmıştır.
Bu bakımdan ulema zekat memurlarına bu görevleri nisbetinde zekattan bir pay
bir başka ifadeyle zekat gelirlerinden belli oranda bir ücret verilebileceğini
söylemişlerdir. Bu hadis-i şerif daha Önce 1647 numarada geçmişti. Orada yeterli
açıklama bulunduğundan oraya müracaat edilmesini tavsiye ediyoruz.