DEVAM: 31.
Mecusilerden Cizye Almak Meşrudur
حَدَّثَنَا
مُسَدَّدُ
بْنُ
مُسَرْهَدٍ
حَدَّثَنَا
سُفْيَانُ
عَنْ عَمْرِو
بْنِ دِينَارٍ
سَمِعَ
بَجَالَةَ
يُحَدِّثُ
عَمْرَو بْنَ
أَوْسٍ
وَأَبَا الشَّعْثَاءِ
قَالَ كُنْتُ
كَاتِبًا
لِجَزْءِ
بْنِ
مُعَاوِيَةَ
عَمِّ
الْأَحْنَفِ
بْنِ قَيْسٍ
إِذْ
جَاءَنَا
كِتَابُ
عُمَرَ قَبْلَ
مَوْتِهِ
بِسَنَةٍ
اقْتُلُوا
كُلَّ سَاحِرٍ
وَفَرِّقُوا
بَيْنَ كُلِّ
ذِي مَحْرَمٍ
مِنْ
الْمَجُوسِ
وَانْهَوْهُمْ
عَنْ الزَّمْزَمَةِ
فَقَتَلْنَا
فِي يَوْمٍ
ثَلَاثَةَ
سَوَاحِرَ وَفَرَّقْنَا
بَيْنَ كُلِّ
رَجُلٍ مِنْ
الْمَجُوسِ
وَحَرِيمِهِ
فِي كِتَابِ
اللَّهِ
وَصَنَعَ
طَعَامًا
كَثِيرًا
فَدَعَاهُمْ
فَعَرَضَ
السَّيْفَ
عَلَى
فَخْذِهِ
فَأَكَلُوا
وَلَمْ
يُزَمْزِمُوا
وَأَلْقَوْا وِقْرَ
بَغْلٍ أَوْ بَغْلَيْنِ
مِنْ
الْوَرِقِ
وَلَمْ
يَكُنْ عُمَرُ
أَخَذَ
الْجِزْيَةَ
مِنْ
الْمَجُوسِ
حَتَّى
شَهِدَ
عَبْدُ
الرَّحْمَنِ
بْنُ عَوْفٍ
أَنَّ
رَسُولَ
اللَّهِ
صَلَّى اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
أَخَذَهَا
مِنْ مَجُوسِ
هَجَرَ
Bççâle (îbn Abede
et-Temimi-el-Anberi el-Basrî) dedi ki: Ben, el Ahnef b. Kays'ın amcası Cez b.
Muâviye'nin katibi idim (O'na) ölümünden bir yıl önce, Hz. Ömer'in bir mektubu
geldi. (Bu mektupta): "Her sihirbazı öldürünüz mecusilerden kendisine
nikah düşmeyen birisiyle evlenmiş olan her çifti biri birinden ayırınız ve
onları (yemeğe başlarken) fısıltı ile söyledikleri sözü söylemekten men
ediniz" (diye yazılıydı).
Bunun üzerine biz, bir
günde üç sihirbaz öldürdük ve mecusîlerden Allah'ın kitabına göre kendisine
haram olanlarla evli olan her erkeği (eşinden) ayırdık. (Cez' b. Muaviye) bolca
yemek hazırlayıp mecusileri davet etti. Ve kılıcı da enine olmak üzere
uyluğunun üzerine koydu. (Geldiler) fısıltı halinde söylemekte oldukları sözü
söylemeden (yemeği) yediler: (Yemekten sonra eski adetlerini ifâ etmelerine
izin verilmesi ümidiyle Cez b. Muaviye'nin önüne) bir veya iki katır yükü gümüş
(çöp) attılar.
Abdurrahman b. Avf'ın
Rasûlullah (s.a.v.) Hecer mecûsilerinden cizye aldı. diye şahitlik etmesine
kadar Hz. Ömer mecûsilerden cizye almıyordu.