بَاب
فِي أَخْذِ
الْجِزْيَةِ
مِنْ الْمَجُوسِ
31. Mecusilerden Cizye
Almak Meşrudur
حَدَّثَنَا
أَحْمَدُ
بْنُ سِنَانٍ
الْوَاسِطِيُّ
حَدَّثَنَا
مُحَمَّدُ
بْنُ بِلَالٍ
عَنْ
عِمْرَانَ
الْقَطَّانِ
عَنْ أَبِي جَمْرَةَ
عَنْ ابْنِ
عَبَّاسٍ
قَالَ إِنَّ
أَهْلَ فَارِسَ
لَمَّا مَاتَ
نَبِيُّهُمْ
كَتَبَ لَهُمْ
إِبْلِيسُ
الْمَجُوسِيَّةَ
İbn Abbas'dan (şöyle)
dedi(ği rivayet olunmuştur:) Fars halkı (kitap ehli idi.) Nebileri vefat edince
İblis onlara din olarak mecûsiliği kabul ettirdi.
İzah:
Fars halkı; bu günkü
İranlılar'dır. Mecusilik, Ateşperesttik demektir. Mecûsiler ateşe taparlar.
Kâinatta sürekli olarak nur ile zulmet arasında bir mücadele bulunduğuna hayrın
nurdan, şerrinde zulmetten geldiğine inanırlar ve ateşe ibadet ederler.
Mecusilerin kitap ehli olduğunu söyleyen Şafiîlerin delilini teşkil eden bu
hadis-i şerif, sözü geçen mecusilerin önceleri bir Nebiin ümmeti ve ehl-i kitap
iken Nebilerinin vefat etmesi üzerine şeytanın onları dinlerinden
uzaklaştırarak batıl bir din olan mecûsüiğe döndürdüğü ifade edilmektedir.
Hadisin zahirinden anlaşılan şudur:
"Mecûsiler,
aslında kitap ehli olduklarına göre, onlarda İslamiyetİ kabul etmemeleri
halinde hıristiyanlar ve yahudiler gibi cizye vererek sulh yapmaya zorlanırlar.
Bunu kabul ettikleri takdirde canlarını ve mallarını kurtarmış olurlar."
Musannif Ebu Dâvud bu
hadisi burada zikretmekle, mecusilerin de kitap ehli olduklarını ve cizye
hususunda aynen yahudi ve hırıstiyanlann hükmüne tabi olduklarını vurgulamak
istemiştir. Ancak 2044 numaralı hadisin şerhinde Açıklanacağı üzere, Cumhur
ulema, mecusilerin kitap ehli olmadığına hükmetmişlerdir. Mecusüerden cizye
alınıp alınmayacağı mevzuunda Hidâye müellifi Burhaneddin el-Merginanî, şöyle
diyor: "İslâmiyeti kabule yanaşmayan kitap ehlinin canları cizye
karşılığında bağışlanabildiği gibi aynı şekilde arap putperestlerinin
dışındaki putperestlerin canları da cizye karşılığında bağışlanabilir.
İmâm Şafiî (r.a)'e
göre, müslümanlığı kabul etmeyen arap putperestle-riyle murtedlerin canlarını
cizye karşılığında bağışlamak caiz değildir. Onlarla savaşmak ve kılıçtan
geçirmek farzdır.
Netice olarak
Şafiîlerle İmam Ahmed (r.a)'e göre, cizye sadece ehl-i kitap ile mecusilerden
alınır.
İmam Malik'e göre,
ister arap müşriki olsun, ister acem müşriki olsun müşriklerin tümünden cizye
almak ve karşılığında canlarını bağışlamak caizdir.
" Hanefî
âlimlerine göre Arap müşriklerinin dışındaki müşriklerin tümünden cizye almak
caizdir. İslâm'ın beşiği olan Arabistan müşriklerine gelince onlardan cizye
kabul ederek canlarını bağışlamak asla caiz değildir. Onlar ya müslümanlığı
kabul ederler, ya da kılıçtan geçirirler, üçüncü bir yol yoktur.