DEVAM: 10. Müslüman
Kafire Varis Olabilir Mi?
حَدَّثَنَا
مُسَدَّدٌ
حَدَّثَنَا
عَبْدُ الْوَارِثِ
عَنْ عَمْرِو
بْنِ أَبِي
حَكِيمٍ
الْوَاسِطِيِّ
حَدَّثَنَا
عَبْدُ اللَّهِ
بْنُ
بُرَيْدَةَ
أَنَّ
أَخَوَيْنِ
اخْتَصَمَا
إِلَى
يَحْيَى بْنِ
يَعْمَرَ
يَهُودِيٌّ
وَمُسْلِمٌ
فَوَرَّثَ
الْمُسْلِمَ
مِنْهُمَا وَقَالَ
حَدَّثَنِي
أَبُو
الْأَسْوَدِ
أَنَّ
رَجُلًا
حَدَّثَهُ
أَنَّ
مُعَاذًا
حَدَّثَهُ
قَالَ
سَمِعْتُ
رَسُولَ
اللَّهِ صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
يَقُولُ الْإِسْلَامُ
يَزِيدُ
وَلَا
يَنْقُصُ
فَوَرَّثَ
الْمُسْلِمَ
Abdullah b. Büreyde'den
demiştir ki: (Birisi) Yahudi ve (diğeri de) Müslüman (olan) iki kardeş (ölen
babaları için) Yahya b. Yamer'e başvurdular (Yahya'da).onlardan muslümanı
mirasçı kıldı. (Diğerini de mirastan mahrum etti ve bu verdiği hükme delil
olmak üzere şöyle) dedi: “Ebû Esved'in bana haber verdiğine göre; bir adam ona
(şöyle) demiş -Muaz b. Cebel dedi ki: -Ben Rasûlullah (s.a.v.)'i "İslam
artar eksilmez" derken işittim. (Muaz bu sözü söyledikten) hemen sonra
müslümanı varis kıldı.
İzah:
Hadis şarihlerinin
açıklamasına göre; iki oğlundan biri Yahudi diğeri müslüman olan bir yahudi
ölmüş, yahudi olan oğlu, tüm mirasın kendisine ait olması gerektiğini iddia
ederek malların tümüne elkoymuş. Bunun üzerine iki oğul arasında anlaşmazlık
çıkmış onlar da gidip Yahya b. Ya'mer'in hakemliğine başvurmuşlar. Yahya b.
Ya'mer mirası bu iki oğul'dan müslüman olana verip diğerini mirastan mahrum
etmiştir. Bu uygulamasına Hz. Muaz'ın naklettiği "İslam artar, eksilmez"
mealindeki hadisi delil getirmiştir.
Yine hadis şarihlerinin
açıklamasına göre; "İslam artar eksilmez" sözü aslında "İslâm,
İslama yeni girecek kimselerle devamlı artacaktır. İrtidad edenler yüzünden
azalmayacaktır, lslami fütuhat devam edeceği için İslam ülkelerinin sınırları
genişleyecek kâfirlerin galebesiyle bugünkünden daha küçük olmayacaktır,
lslamın hükmü daima galip gelecektir" gibi manalara gelir.
Muaz b. Cebel (r.a.) bu
hadisten bir müslümanın bir kâfire varis olabileceği, fakat bir kâfirin bir müslüman'a
asla varis olamayacağı hükmünü çıkarmıştır. Görüldüğü gibi bu hüküm tamamen Hz.
Muaz'ın şahsi içtihadına dayanan bir hükümdür.
Fıkıh ulemasına göre,
hadiste bir müslümanın bir kafire varis olabileceğine dair bir ifade veya bir
delalet yoktur. Bir önceki hadis ise bir müslüman'ın bir kâfir'e vâris
olamayacağı kanusunda gayet açıktır. Binaenaleyh bir önceki hadisle amel etmek
gerekir.
Hafız el-Münavi
mevzumuzu teşkil eden hadisin munkatı olduğunu, Hafız el-Münzirî'de senedinde
kimliği meçhul bir râvi bulunduğunu söylemiştir.