DEVAM: 3. Çocuğu
Olmayıp Da Kız Kardeşleri Olan Bir Kimsenin Mirası
حَدَّثَنَا
مُسْلِمُ
بْنُ
إِبْرَاهِيمَ
حَدَّثَنَا
شُعْبَةُ
عَنْ أَبِي
إِسْحَقَ عَنْ
الْبَرَاءِ
بْنِ عَازِبٍ
قَالَ آخِرُ آيَةٍ
نَزَلَتْ فِي
الْكَلَالَةِ
يَسْتَفْتُونَكَ
قُلْ اللَّهُ
يُفْتِيكُمْ
فِي
الْكَلَالَةِ
el-Bera b. Azib'den
demiştir ki: Kelale (geride baba ve çocuk bırakmadan ölen kimse) hakkında inen
en son âyet "senden fetva istiyorlar.De ki Allah size babasız ve çocuksuz
kişinin mirası hakkında hükmünü şöyle açıklıyor:”[Nisa 176] âyet-i kerimesidir.
İzah:
Buhârî, feraiz; Müslim, feraiz
Bu hadis-i şerifte
kalale hakkında inen en son âyetin Nisa sûresinin en son âyeti olduğu ifade
edilmektedir. Bilindiği gibi kelale hakkında inen ilk âyet-i kerime de
"Eğer (ölen) erkek veya kadının mirasçısı, evladı ve ana babası olmayıp
bir erkek veya bir kızkardeşi varsa"[Nisa 12] mealindeki âyet-i kerimedir.
Gerçi bu hadis-i şerif
Müslim'in rivayetine uygun olarak " en son ineri âyet kelale hakkında inen
"senden fetva istiyorlar de ki Allah size babasız ve çocuksuz kişinin
mirası hakkında hükmünü şöyle açıklıyor:..."[Nisa 176] âyet-i kerimesidir.
Şeklinde tercüme edilmeye de müsaittir. Ancak o zaman bu tercüme İbn Abbas'ın
"En son inen âyet ribâ âyetidir"[Buhari, Tefsirü’l Kur’an] mealindeki
sözüne ters düşer.
Fakat yine de "her
iki âyetin de beraberindekilerini ve Kur'ân-ı Kerim'in en son ve birlikte inen
iki âyeti olduklarını" söyleyerek bu tezatı ortadan kaldırmak mümkün
olduğu gibi Ribâ âyetinin [Bakara 278] en son inen âyet olmasından maksat ribâ
mevzuunda inen âyetlerin en sonuncusu olmasıdır" diyerek de bu tezatı
kaldırmak mümkündür.