بَاب
مَا جَاءَ فِي
إِيجَابِ
الْأَضَاحِيِّ
1. Kurban (Kesmenin)
Vacib Olduğu (Konusundaki) (Hadisler)
حَدَّثَنَا
مُسَدَّدٌ
حَدَّثَنَا
يَزِيدُ ح و
حَدَّثَنَا
حُمَيْدُ
بْنُ
مَسْعَدَةَ حَدَّثَنَا
بِشْرٌ عَنْ
عَبْدِ
اللَّهِ بْنِ
عَوْنٍ عَنْ
عَامِرٍ
أَبِي
رَمْلَةَ
قَالَ أَخْبَرَنَا
مِخْنَفُ
بْنُ
سُلَيْمٍ
قَالَ وَنَحْنُ
وُقُوفٌ مَعَ
رَسُولِ
اللَّهِ صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
بِعَرَفَاتٍ
قَالَ يَا
أَيُّهَا
النَّاسُ
إِنَّ عَلَى
كُلِّ أَهْلِ
بَيْتٍ فِي
كُلِّ عَامٍ
أُضْحِيَّةً
وَعَتِيرَةً
أَتَدْرُونَ
مَا
الْعَتِيرَةُ
هَذِهِ
الَّتِي
يَقُولُ
النَّاسُ
الرَّجَبِيَّةُ
قَالَ
أَبُو دَاوُد
الْعَتِيرَةُ
مَنْسُوخَةٌ
هَذَا خَبَرٌ
مَنْسُوخٌ
Mihnef b. Süleym
demiştir ki: "Biz Arafat'da Rasûlullah (s.a.v.) ile otururken şöyle
buyurdu. "Ey insanlar! Şüphesiz ki her sene her ev halkına bir uhdiyye ve
bir atire vardır. Atire nedir biliyormusunuz? Atire halk'ın errecebiyye
dedikleri şeydir.
Ebû Dâvûd dedi ki; Atire
neshedilmiştir. Bu (atire ile ilgili) haber neshedilmiştir.
İzah:
Tirmizî, edahi; Nesaî:
İbn Mâce edahi; Ahmed b. Hanbel IV-215, V-76.
“Dadaya" kelimesi,
dâhiye kelimesinin çoğuludur. Hanefi âlimlerinden tbn Abidin'in
Şürünbilâlî"den naklettiğine göre "Dahiyye" kelimesi arapçada
sekiz şekilde kullanılır: l. Udhiyye 2. IIdhiye 3. Idhiye 4. Idhiyye 5. Dahye
6. Dıhye 7. Edhatiin 8. Idhatün.
Hanefi fıkıh
kitaplarından "ed-Dürr'iil Muhtar" isimli eserde açıklandığı üzere
bu kelime, aslında kurban bayramı günü anlamına gelmekle beraber, zamanla
mecazen kurban bayramı günlerinde kesilen hayvanlara isim olmuştur.
"Çocuk onun
yanında koşma çağına erince -İbrahim Ona- yavrum dedi. Ben uykuda görüyorum ki,
seni kesiyorum"[Saffât 102] âyet-i kerimesinde de, işaret edildiği gibi
tslâmiyette; kurbanın tarihi Hz. İbrahim'in oğlunu kurban etmeğe karar
vermesiyle başlar.
Hz. İbrahim'in, Allah
için kurban etmeye karar verdiği oğlunun kim olduğu İslâm âlimleri arasında
ihtilaflıdır. Bazılarına göre; Hz. İsmail'dir. Bazılarına göre de Hz.
İshâk'tır.
"Şerh-u
Müsellem-is-sübut" ta Hz. İbrahim'in kurban etmek istediği çocuğun, oğlu
İshâk olduğu iddia edilmişse de İbn Abidin (r.a.) gerçekte bu çocuğun hz. İshak
olmayıp Hz. İsmail (a.s.) olduğunu çeşitli delillerle isbât etmiştir. İbn
Abidin'in açıklamasına göre Cumhur ulemâ da Hz. İbrahim'in kurban etmek istediği
çocuğun oğlu İsmail olduğu görüşündedir.
Atire ise; Receb ayının
ilk on günü içerisinde kurban edilen koyun demektir. Receb ayında kesildiği
için bu ismi almıştır.Şevkâni'nin Neyl-ül-Evtâr isimli eserinde ifâde ettiği gibi,
îmam Nevevi âlimler atire'nin Receb ayın' da kesilen kurban anlamına geldiğinde
ittifak etmişlerdir.Metinde aecen = "Ev halkı'nın herbirine her sene bir
kurban kesmek gerekir" cümlesi Sünen-i Ebû Davud'un bazı nüshalarında "Her ev halkına yılda bir kurban
gerekir" Şeklinde geçmektedir. Bu şekle göre; bir evin tüm fertleri için
bir tek kurban yeterli olmaktadır. Âlimlerin bu husustaki görüşlerini ileride
2380 numaralı hadisin şerhinde açıklayacağız inşâallâh