DEVAM: 17. Allah
Yolunda Savaşa Çıkmayı Bırakmanın Kerahati
حَدَّثَنَا
عَمْرُو بْنُ
عُثْمَانَ
وَقَرَأْتُهُ
عَلَى
يَزِيدَ بْنِ
عَبْدِ
رَبِّهِ
الْجُرْجُسِيِّ
قَالَا
حَدَّثَنَا
الْوَلِيدُ
بْنُ
مُسْلِمٍ
عَنْ يَحْيَى
بْنِ الْحَارِثِ
عَنْ
الْقَاسِمِ
أَبِي عَبْدِ
الرَّحْمَنِ
عَنْ أَبِي
أُمَامَةَ
عَنْ
النَّبِيِّ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
قَالَ مَنْ لَمْ
يَغْزُ أَوْ
يُجَهِّزْ
غَازِيًا
أَوْ يَخْلُفْ
غَازِيًا فِي
أَهْلِهِ
بِخَيْرٍ أَصَابَهُ
اللَّهُ
بِقَارِعَةٍ
قَالَ يَزِيدُ
بْنُ عَبْدِ
رَبِّهِ فِي
حَدِيثِهِ
قَبْلَ
يَوْمِ الْقِيَامَةِ
Ebu Ümâme (r.a.)'ın
rivayet ettiğine göre, Nebi (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: "Kim savaş'a
katılmaz veya savaş'a katılan bir gaziyi (harp aletleriyle) donatmaz ya da
savaşa giden mücâhidin ailesine hizmette ona hayırlı bir vekil olmazsa, her
türlü noksan sıfatlardan münezzeh olan Allah onu bir felâkete uğratır.
(Bu hadisin
ravilerinden) Yezid b. Abdirabbih rivayetinde "kıyametten önce"
(Allah onu bir felâkete uğratır) demiştir.
İzah:
İbn Mâce, cihad; Darimi,
cihad
Kâria, "insanın
başına ansızın gelen felaket" demektir. Çoğulu kavâri' gelir.
Bu hadis-i şerifte
harbe katılmadığı halde harbe katılan bir mücâhidin harb aletleriyle
donatılmasına yardımcı olmadığı gibi, savaşa giden mücâhidin ailesine hizmetten
geri durarak ona hayırlı bir vekil olmaktan da uzak duran kimseleri cenab-i
hakkın ani felâketlere uğratarak onlardan intikam alacağı ifâde
buyurulmaktadır.
Önceki hadisin şerhinde
de ifâde ettiğimiz gibi Abdullah b. el-Mubârek, bu hadisteki tehdidin sadece
Hz. Peygamber devrinde yaşan müslümanlar-ia ilgili olduğunu söylemişse de
Abdullah b. el-Mübârek'in dışında tüm ulema, bütün müslümanların bu hadisteki
tehdide muhatab olduğunu lemişlerdir.
Tîbî ise, nefis ve
şeytanla savaşı terkeden kimselerin de bu tehdide hedef olduklarını ifâde
etmiştir.