DEVAM: 110. El, Ayak,
Kulak, Burun Keserek Cezalandırmak (Müsle) Yasaktır
حَدَّثَنَا
مُحَمَّدُ
بْنُ
الْمُثَنَّى
حَدَّثَنَا
مُعَاذُ بْنُ
هِشَامٍ
حَدَّثَنِي
أَبِي عَنْ
قَتَادَةَ
عَنْ
الْحَسَنِ عَنْ
الْهَيَّاجِ
بْنِ
عِمْرَانَ
أَنَّ عِمْرَانَ
أَبَقَ لَهُ
غُلَامٌ
فَجَعَلَ
لِلَّهِ
عَلَيْهِ لَئِنْ
قَدَرَ
عَلَيْهِ
لَيَقْطَعَنَّ
يَدَهُ
فَأَرْسَلَنِي
لِأَسْأَلَ
لَهُ فَأَتَيْتُ
سَمُرَةَ
بْنَ
جُنْدُبٍ
فَسَأَلْتُهُ
فَقَالَ
كَانَ
نَبِيُّ
اللَّهِ
صَلَّى اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
يَحُثُّنَا عَلَى
الصَّدَقَةِ
وَيَنْهَانَا
عَنْ
الْمُثْلَةِ
فَأَتَيْتُ
عِمْرَانَ
بْنَ
حُصَيْنٍ
فَسَأَلْتُهُ
فَقَالَ
كَانَ
رَسُولُ
اللَّهِ
صَلَّى اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
يَحُثُّنَا
عَلَى الصَّدَقَةِ
وَيَنْهَانَا
عَنْ
الْمُثْلَةِ
el-Heyyac b. îmran'dan
dedi ki: İmrân b. Havayn'ın bir kölesi kaçmıştı. Köleyi eline geçirdiği zaman
onun elini keseceğine dair Allah için nezretti. Bunun üzerine beni (bu
mes'eleyi) kendi adına sormam için (Hz. Peygamberin sahabelerine) gönderdi.
Bende Semûre b. Cündüb'e gelip (meseleyi) ona sordum. O da; "Rasûlullah
(s.a.v.) bizi sadaka vermeye teşvik ederdi. Canlıların organlarını keserek
onlara işkence yapmaktanda nehyederdi." diye cevap verdi. Sonra İmran b.
Husayn'a varıp bir de O'na sordum. O da;
"Rasûlullah
(s.a.v.) bizi sadaka vermeye teşvik ederdi. Yaratıkların organlarını keserek
onlara işkence yapmaktan nehyederdi, cevâbım verdi.
İzah:
Buhârî, meğazî; Müslim,
ilim; Ebû Dâvûd, zekât; Nesaî, cum'â; Tahrim; Darimî, mukaddime; Ahmed
b.Hanbel, II, 471, 560; III, 314, 318; IV, 361, 362.
Bir önceki hadisin
şerhinde, tslamda canlıları işkence yaparak organlarını keserek öldürmenin
yasaklanmış olduğunu açıklamıştık.
Bu mevzuda Hanefî
fıkhının meşhur kitaplarından Reddü'l-Muhtâr isimli eserde şöyle deniliyor:
"Harp devam ederken burun ve kulaklar gibi azaların kesilmesinde beis
yoktur... Fetihde zikredilmiştir ki: Harp sırasın da bir müslüman kılıcıyla bîr
kafire vurup kulağını kesebilir, ikinci sefer vurup gözünü çıkarabilir. Üçüncü
sefer vurup elini kesebilir. Bir müslüman harp devam ederken bir kafiri
yakaladığında onun azalarını kesme-yip doğrudan doğruya öldürür.[bk. Davudoğlu
Ahmed, İbni Abidîn, VIII, 387.]
Sahih-i Buhârî ile,
Sahih-i Müslim'de ve diğer önemli kitaplarda harp halinde kafirlerin azalarının
kesilmesi yasaklanmıştır.
Nitekim Hattabi de;
"Müsle yasağı daha önce bir müslümanın herhangi bir uzvunu kesmemiş olan
kimseler hakkında geçerlidir. Fakat bir müslümanın herhangi bir organını kesen
bir kimseye aynı cezayı vermekte sakınca yoktur. Nitekim Yüce Allah Kurân-ı
Keriminde "Kim size saldırırsa, onun size saldırdığı kadar, siz de ona
saldırın."[Bakara 194] buyurarak, bu mânâya işaret etmiştir buyurmaktadır.