بَاب
فِي لُزُومِ
السَّاقَةِ
94. Artçı Birlikleri
Bulundurmanın Gereği
حَدَّثَنَا
الْحَسَنُ
بْنُ
شَوْكَرٍ
حَدَّثَنَا
إِسْمَعِيلُ
ابْنُ
عُلَيَّةَ
حَدَّثَنَا
الْحَجَّاجُ
بْنُ أَبِي
عُثْمَانَ عَنْ
أَبِي
الزُّبَيْرِ
أَنَّ جَابِرَ
بْنَ عَبْدِ
اللَّهِ
حَدَّثَهُمْ
قَالَ كَانَ
رَسُولُ
اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
يَتَخَلَّفُ
فِي الْمَسِيرِ
فَيُزْجِي
الضَّعِيفَ
وَيُرْدِفُ
وَيَدْعُو
لَهُمْ
Cabir b. Abdillah'dan
demiştir ki: Rasûlullah (s.a.v.),
yolculukta (yolculardan) geride kalırdı. Zayıf (olan hayvanlar)ı sürer, (yola
devam edemeyen yolcuları da hayvanının) arkasına bindirir ve onlara duâ ederdi.
İzah:
Hz. Nebi hazarda ve
seferdeki tüm yolculuklarında, yol
arkadaşlarının arkada kalan ve kafileye ayak uyduramayanlarıyla ilgilenir,
zayıf olan hayvanları arkadan sürerek onların kafileye yetişmelerine yardımcı
olurdu. Hayvanını süremeyecek derecede yorgun düşen ya da rahatsızlanan
kimseleri de kendi hayvanının arkasına bindirirdi. Mevzumuzu teşkil eden bu
hadis Hz. Nebiin yolculukta yol arkadaşlarına karşı gösterdiği bu ilgiyi ifâde
etmektedir.
Rasûl-i Zîşan
efendimizin bu uygulaması, savaşta bizzat düşmanla karşı karşıya gelip savaş
veren mücahidlerin dışında, bir de hastalarla ilgilenen ve geri hizmetleri
yürüten yeterli sayıda birlikler ve teşkilatlar bulundurmanın lüzumunu ortaya
koymaktadır.
Hadisten
anlaşılabilecek en önemli hususlardan biri İse, Rasûlullah (s.a.v.)
efendimizin, düzenli ordu kurma ve harp stratejisinde geri destek birliklerinin
kaçınılmaz olduğunu ima etmesidir.
Hanefi imamlarından
İmam Muhammed bu mevzuda şunları söylüyor:
"Daru'l-Harbe
girdikten ve ondan çıkmak için yola koyulduktan sonra komutanın birini artçı
olarak tayin etmesi iyi olur. Çünkü bu hareket müslümanlan gözeten bir
harekettir. Olabilir ki uykusuzluğa dayanamayıp uyuyan, yahut yolunu kaybedip
o korku verici yerde ne yapacağına karar veremeyip orada bekleyenler
bulunabilir."[Şimşek Said, Siyer-i Kebîr 1,216.]