بَاب
مَا يُؤْمَرُ
مِنْ
انْضِمَامِ
الْعَسْكَرِ
وَسَعَتِهِ
88. Yolculukta Askerin
Toplanması Ve Yayılması İle İlgili Emirler
حَدَّثَنَا
عَمْرُو بْنُ
عُثْمَانَ
الْحِمْصِيُّ
وَيَزِيدُ
بْنُ
قُبَيْسٍ مِنْ
أَهْلِ
جَبَلَةَ
سَاحِلِ
حِمْصَ وَهَذَا
لَفْظُ
يَزِيدَ
قَالَا
حَدَّثَنَا
الْوَلِيدُ
بْنُ
مُسْلِمٍ
عَنْ عَبْدِ
اللَّهِ بْنِ
الْعَلَاءِ
أَنَّهُ
سَمِعَ
مُسْلِمَ
بْنَ
مِشْكَمٍ
أَبَا
عُبَيْدِ
اللَّهِ يَقُولُ
حَدَّثَنَا
أَبُو
ثَعْلَبَةَ
الْخُشَنِيُّ
قَالَ كَانَ
النَّاسُ
إِذَا
نَزَلُوا
مَنْزِلًا قَالَ
عَمْرٌو
كَانَ
النَّاسُ
إِذَا نَزَلَ
رَسُولُ
اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ وَسَلَّمَ
مَنْزِلًا
تَفَرَّقُوا
فِي الشِّعَابِ
وَالْأَوْدِيَةِ
فَقَالَ
رَسُولُ اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
إِنَّ
تَفَرُّقَكُمْ
فِي هَذِهِ
الشِّعَابِ
وَالْأَوْدِيَةِ
إِنَّمَا
ذَلِكُمْ
مِنْ
الشَّيْطَانِ
فَلَمْ
يَنْزِلْ
بَعْدَ
ذَلِكَ
مَنْزِلًا إِلَّا
انْضَمَّ
بَعْضُهُمْ
إِلَى بَعْضٍ حَتَّى
يُقَالَ لَوْ
بُسِطَ
عَلَيْهِمْ
ثَوْبٌ
لَعَمَّهُمْ
Ebu Sa'lebe el-Huşenî
dedi ki: (Sefer esnasında) Sahâbîler, bir yere indikleri zaman [(ravi) Amr (bu
cümleyi) "Rasûlullah (s.a.v.) bir yere indiği zaman sahâbîler" diye
rivayet etti.] dağ yollarına ve vâdîlere dağılırlar (oralarda dağınık olarak
konaklarlardı. Bunun üzerine Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem;
"Sizin şu dağ yollarına ve vadilere dağılmanız ancak şeytandandır"
buyurdu. Bundan sonra bir yerde konakladıklarında birbirlerine iyice
yaklaşırlardı. Hatta; "Üzerlerine bir örtü yayılacak olsa hepsini
kaplar" deni(lebi)lirdi.
İzah:
Ahmed b. Hanbel, IV,
193.
Düşmanla savaşa çıkan
bir cemaatin yollarda konakladıkları zaman gelişigüzel, birbirinden kopuk bir
halde şuraya buraya dağılmaları düşmana cesaret verdiği gibi bu dağınıklık,
din düşmanlarını sevindirir. Gerçek müslümanları da mahzun eder. Ayrıca
dıştaki dağınıklık zamanla yavaş yavaş kalplere de sirayet ederek gönüllerde
yaşayan kardeşlik ve sevgi bağlarının kopmasına sebep olur. Çünkü zahirdeki
işlerimizin ruhumuz üzerinde çok büyük tesiri vardır.
Bu sebeple Hz. Nebi
devamlı olarak cemaatleşmeyi tavsiye etmiş, tefrikadan sakındırmış,
"Birlikte rahmet, ayrılıkta azab vardır."[bk. Ahmed b. Hanbel, IV,
278, 375.] buyurarak meselenin önemini en veciz bir şekilde ortaya koymuştur.