بَاب
فِي
الْحَرْقِ
فِي بِلَادِ
الْعَدُوِّ
83. (Savaşta) Düşmanın
Yurtlarını Yakmak
حَدَّثَنَا
قُتَيْبَةُ
بْنُ سَعِيدٍ
حَدَّثَنَا
اللَّيْثُ
عَنْ نَافِعٍ
عَنْ ابْنِ عُمَرَ
أَنَّ
رَسُولَ
اللَّهِ صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
حَرَّقَ نَخْلَ
بَنِي
النَّضِيرِ
وَقَطَعَ
وَهِيَ البُوَيْرَةُ
فَأَنْزَلَ
اللَّهُ
عَزَّ وَجَلَّ
مَا
قَطَعْتُمْ
مِنْ لِينَةٍ
أَوْ تَرَكْتُمُوهَا
İbn Ömer (r.a.)'den
rivayet olunduğuna göre, Rasûlullah (s.a.v.) Nadîr oğullarının hurmalarını
yaktırmış ve kestirmiştir. (Bu hurmalık) Büveyre (diye anılan yer)dir. Bunun
üzerine Azız ve Celîl olan Allah, "hurma ağaçlarından herhangi bir şeyi
kesmeniz, yahut kökleri üzerinde bırakmanız (hep) Allah'ın izniyledir ve (bu
izin, yahudilerin antlaşmalarını bozmaları nedeniyle) Fâsıkları alçaltması (ve
kahretmesi) içindir."[Haşr 5] (ayet-i kerimesini) indirmiştir.
İzah:
Buhari, cihâd; hars;
Meğazi; Tefsir-Sûre; Müslim, cihâd; İbn Mâce, cihâd; Darimi, siyer; Ahmed b.
Hanbel, II, 8,52,80, 123.
İmam Nevevi'nin
açıklamasına göre bu hadis, harpte
kâfirlerin yaş ağaçlarını kesmenin ve yakmanın caiz olduğuna delâlet eder.
Abdurrahman b. el-Kasım, îbn Ömer'in azatlı kölesi Nâfi, Mâlik, Sevri, Ebu
Hanife, Şafii, Ahmed, İshak ve ulemanın büyük çoğunluğu bu hadisle amel
etmişlerdir. Ebu Bekr es-Sıddık, el-Leys b. Sa'd, Ebu Sevr ve el-Evzaî ise,
bunun caiz olmadığı görüşündedirler.
Hz. Nebiin Benî Nadîr
denilen yahudilerin hurmalıklarını yaktırması hadisesi Uhut savaşından sonra
müslümanlarla, Benî Nadîr arasında olan savaşta olmuştur. Bu hadiseyi gören ya
da duyan müşrikler Hz. Nebie, "Sen yer yüzünde fesat çıkmasını yasak
ediyorsun. Bir de ağaçları kesmek ve yakmak ne oluyor?'* diye itiraz bile
etmişlerdir. Bunun üzerine Allah Teâlâ yukarıda tercümesini sunduğumuz ayet-i
kerimeyi indirdi ve harpte düşmanın mallarını yakıp yıkmanın caiz olduğunu açıkladı.
Ancak ulemanın açıklamasına göre düşmanın mallarım yakıp yıkmanın caiz olması
için, bu yakıp yıkmanın müslümanlara bir menfaat sağlaması gerekir. Bu mevzuda
Hattâbî de şunları söylemiştir: "Hz. Peygamberin Nadîr oğullarının
hurmalarını yakıp yıkmasını ulema çeşitli şekillerde tefsir etmişlerdir. Ağaç
kesmenin mekruh olduğu görüşünde olan kimselere göre Hz. Nebiin bu hurmaları
yakması, hurmalar düşman askerleriyle müslümanların arasında bulunduğu ve
müslümanlarm düşmanları görmesine engel teşkil ettiği için Hz. Nebi onların
kesilmesini istemiştir. Yoksa bu ağaçların kesilmesine izin vermezdi. Delilleri
ise, Hz. Ebu Bekr'in düşman elinde bulunan Şam arazisindeki ağaçların kesilmesine
izin vermemesidir. el-Evzâî'den diğer bir kavle ve İmam Malİk'e göre düşman
diyarındaki ağaçları yakıp yıkmak caiz olduğu gibi oradaki evleri tahribetmek
de caizdir. Rey taraftarlarına göre de caizdir. İshak b. Rahûye de bu
görüştedir. İmam Ahmed ise, ihtiyaç duyulmadıkça düşmana ait olan mamur yerleri
harabetmenin tahrimen mekruh olduğunu söylemiştir.
İmam Şafii'ye göre Hz.
Ebu Bekr'in Suriye'yi fethe giden müslüman fâtihlere kesilmesini yasakladığı
hurma ağaçlarından maksadın meyveli hurma ağaçları olması ihtimali vardır.
Çünkü Hz. Ebu Bekr oraların müslü-manların eline geçeceğini Hz. Nebiden işitmiş
ve dolayısıyla bu meyveli ağaçların olduğu gibi kalmasmı istemiş olabilir.
İmam Nevevî'nin
açıklamasına göre ayet-i kerimede harpte kesilmesine Allah'ın izin verdiğinden
bahsedilen "lîne" kelimesinden maksad, acve denilen en üstün hurma
cinsinin dışındaki bütün hurma çeşitleridir. Bazılarına göre hurma
kütükleridir. Bu kelimeyle tüm hurma ağaçlarının kasdedilmiş olduğunu
söyleyenler bulunduğu gibi tüm ağaç cinslerinin kasde-dildiğini söyleyenler de
vardır. Medine'de 120 çeşit hurma ağacı olduğu söylenir.