SÜNEN EBU DAVUD

Bablar    Konular    Numaralar  

SAVM BAHSİ

<< 2341 >>

DEVAM: 14. Bir Kişinin Ramazan Hilalini Gördüğüne Şahitlik Etmesi

 

حَدَّثَنِي مُوسَى بْنُ إِسْمَعِيلَ حَدَّثَنَا حَمَّادٌ عَنْ سِمَاكِ بْنِ حَرْبٍ عَنْ عِكْرِمَةَ أَنَّهُمْ شَكُّوا فِي هِلَالِ رَمَضَانَ مَرَّةً فَأَرَادُوا أَنْ لَا يَقُومُوا وَلَا يَصُومُوا فَجَاءَ أَعْرَابِيٌّ مِنْ الْحَرَّةِ فَشَهِدَ أَنَّهُ رَأَى الْهِلَالَ فَأُتِيَ بِهِ النَّبِيَّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ فَقَالَ أَتَشْهَدُ أَنْ لَا إِلَهَ إِلَّا اللَّهُ وَأَنِّي رَسُولُ اللَّهِ قَالَ نَعَمْ وَشَهِدَ أَنَّهُ رَأَى الْهِلَالَ فَأَمَرَ بِلَالًا فَنَادَى فِي النَّاسِ أَنْ يَقُومُوا وَأَنْ يَصُومُوا قَالَ أَبُو دَاوُد رَوَاهُ جَمَاعَةٌ عَنْ سِمَاكٍ عَنْ عِكْرِمَةَ مُرْسَلًا وَلَمْ يَذْكُرْ الْقِيَامَ أَحَدٌ إِلَّا حَمَّادُ بْنُ سَلَمَةَ

 

îkrime (r.a.)'den rivayet edildiğine göre, Ashab bir seferinde ramazan hilâli konusunda şüpheye düştüler ve teravih kılmamaya, oruç tutmamaya karar verdiler. Ancak Harra'dan bir bedevî gelip, hilal'i gördüğüne şahitlik etti. Bunun üzerine bedevi Rasûlullah (s.a.v.)'e götürüldü; Rasûlullah: "Allah'tan başka ilah olmadığına ve benim Allah'ın elçisi olduğuma şahitlik eder misin?" dedi, Adam; "Evet" dedi ve hilal'i gördüğüne şahitlik etti. Bunun üzerine Hz. Peygamber Bilâl (r.a.)'e emretti, o da (teravihi) kılmaları ve oruç tutmaları için halka ilan etti.

 

Ebü Dâvud dedi ki: "Bu hadisi bir grub Simak vasıtasıyla îkrime'den rivayet etmişler. Hammâd b. Seleme'den başka hiç birisi teravih namazını anmamıştır.”

 

 

İzah:

İbn Mâce, siyam; Beyhâkî es-Sünenü'l-kübrâ, IV, 212; Hâkim, el-Müstedrek, I, 424; Darekutnî, Sünen, II, 169.

 

Metinde geçeri Harra, Medine ile Akik arasında, taşlan siyah olan bir yerin adıdır.

 

Bu hadis-i şerif sahabi anılmadan tabiûndan birisi tarafından nakle­dildiği için mürseldir. Ancak yine aynı tabiî tarafından ve sahabî râviside belirtilerek rivayet edilen önceki hadisle aynı manayı ifade etmektedir.

 

Hadisin metinde, Hz. Peygamber (s.a.v.)'in, hilâlin görüldüğünü öğre­nince, cemaata hem oruç tutmalarını hem de teravih kılmalarını ila nettiği bildirilmektedir. Ebû Dâvud teravih namazı konusunun, sadece Hammâd b. Seleme'nin rivayetinde yer aldığını, Simak'tan nakleden başkaları­nın rivayetlerinde yalnız oruç tutmanın ilanının bulunduğunu ifade etmek­tedir. Nitekim Darekutnî'nin Süfyan es-Sevrî, vasıtasıyla Simak'tan yaptı­ğı rivayet şöyledir:

 

"Bir bedevî, Rasûlullah (s.a.v.)'ın huzurunda hilali gördüğüne şahitlik etti. Bunun üzerine Hz. Peygamber;

 

"Allah'tan başka ilah olmadığına ve Muhammed'in onun Rasûlu ol­duğuna şehadet eder misin?*' dedi. Adam da;

 

Evet karşılığını verdi.

 

Rasûlullah (s.a.v.) Cemaate, oruç tutmalarını emretti.