بَاب
فِي صَوْمِ
الْمُحَرَّمِ
56. Muharrem Orucu
حَدَّثَنَا
مُسَدَّدٌ
وَقُتَيْبَةُ
بْنُ سَعِيدٍ
قَالَا
حَدَّثَنَا
أَبُو
عَوَانَةَ
عَنْ أَبِي
بِشْرٍ عَنْ
حُمَيْدِ
بْنِ عَبْدِ
الرَّحْمَنِ
عَنْ أَبِي
هُرَيْرَةَ
قَالَ قَالَ
رَسُولُ
اللَّهِ صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
أَفْضَلُ
الصِّيَامِ
بَعْدَ
شَهْرِ
رَمَضَانَ شَهْرُ
اللَّهِ
الْمُحَرَّمُ
وَإِنَّ أَفْضَلَ
الصَّلَاةِ
بَعْدَ
الْمَفْرُوضَةِ
صَلَاةٌ مِنْ
اللَّيْلِ
لَمْ يَقُلْ
قُتَيْبَةُ
شَهْرٌ قَالَ رَمَضَانُ
Ebû Hureyre (r.a.):
"Nebi (s.a.v.) şöyle buyurdu" demiştir: "Ramazan ayından sonra
en faziletli oruç, Allah'ın ayı Muharrem'in orucudur. Farz namazlardan sonra en
faziletli namaz da geceleyin kılınan namazdır."
(Ravi) Kuteybe,
"(Ramazan) ayı(nın orucu" yerine sadece “(ramazan(ın orucu)'' dedi.
İzah:
Müslim, siyam; Tirmizî,
mevakit; Nesaî, kıyâmü'l-Leyl; Darimî, savrn; Ahmed b. Hanbel, II, 342, 344,
545.
Sahih-i Müslim'de
hadisin iki ayrı rivayeti daha vardır.Bunlardan birisi aşağı yukarı buradakinin
aynısıdır. Diğeri ise, şöyledir: "Hz. Peygamber'e farz namazlardan sonra
hangi namazın ve ramazan ayından sonra hangi orucun daha üstün olduğu soruldu.
O' (s.a.v.)'da; "farz namazlardan sonra en üstün namaz gece yansında kılınan,
ramazandan sonra en üstün oruç da Allah'ın ayı Muharremin orucudur,”
karşılığını verdi."
Hadiste Muharrem ayı
için *'Allah'ın ayı" denilmesi, bu ayın şerefine işaret içindir.
Hadisin zahirinden
anlaşıldığına göre ramazan ayından sonra en efdal pruç, Muharrem ayının orucudur.
Yani bu ayın tamamını oruçlu geçirmektir. Tirmizî'nin Ali (r.a.)'den rivayet
ettiği şu hadi sde bu anlayışı takviye etmektedir:
Ben Rasûlullah'ın
yanında otururken bir adam O'na;
Ya Rasûlallah! Ramazan
ayından sonra hangi ayı oruçlu geçirmemi emredersin? diye sordu.
Peygamber (s.a.v.) de:
"Eğer ramazan
ayından sonra oruç lutac aksan Muharrem'i tut. Çünkü o, Allah'ın ayıdır. O ayda
birgün varki, Allah o günde bir kavmi affetmiştir, diğer bir kavmi de
affeder" buyurdu.
Bu hadisden Ramazandan
sonraki en efdal oruçtan maksadın, Muharrem'in tümünde tutulan oruç olduğu
anlaşılmaktadır.
Yine Tirmizî'deki bir
başka hadiste ise Peygamber (s.a.v.) kendisine sorulan bir soru üzerine,
"Ramazandan sonra en efdal orucun Şaban orucu olduğunu"
bildirmiştir. Buna göre Ramazan'dan sonraki en efdal orucun Muharrem orucu
olduğunu bildiren hadislerle, Şaban orucu olduğunu ifâde eden hadis arasında
bir tezat ortaya çıkmaktadır. Ancak Tirmizî'nin Şa'ban orucu ile ilgili hadisi
zayıftır. Bu bakımdan Muharrem orucunun faziletine delâlet eden hadise muarız
olamaz.
Yine bu hadisin en
efdal orucun bir gün oruç tutup birgün tutmama şeklindeki Davud orucu olduğu
ifâde eden hadislere de ters düştüğü şeklinde düşünceler olabilir. Tahâvî bu
ihtimale cevaben, Müşkilu'1-Asar adındaki eserinde, üstünlüğün vakitlere ve
keyfiyete itibarla olduğunu söyler.
Açıklamakta olduğumuz
hadisteki Muharrem orucundan maksadın, muharremin tamamında oruç tutmak değil
de, muharremdeki oruç veya özellikle aşure günü orucu olması da muhtemeldir. Bu
anlayışa göre de, bu hadiste daha evvel geçen ve arefe günü orucunun
kendisinden evvelki ve sonraki senelerin günahlarına keffâret olduğunu belirten
hadis arasında bir tezatın olduğu söylenemez. Çünkü hadiste arefe günü orucunun
efdal olduğunu belirten açık bir ifâde mevcut değildir. O günün orucunun günâhlara
keffâret olması en üstün olmasını gerektirmez. Üstelik aşure orucu, her
müslümanın tutması istenilen bir oruçtur. Arafe günü orucu ise, hacılar için
mekruhtur. O halde aşure günü orucu, arafe orucundan daha efdaldır.
Hadîs-i şerifte
Peygamberimiz, farz namazlardan sonra en efdal namazın da gece namazı olduğunu
ifade etmiştir. Bu ifade gece namazının farz namazların önünde ve sonunda
kılınan revatip sünnetlerinden de üstün olmasını gerektirir. Çünkü gecenin
ortasında herkes uyurken uyku bölünerek kılınan namazda diğerlerinden'daha
fazla sıkıntı vardır. Ayrıca bu namazda riya vs. düşünülemez. Bunun için
Şâfiîlerden Mervezî, geceleyin kılınan teheccüd namazının revatip sünnetlerden
daha faziletli olduğunu söylemiş, Nevevî de bu görüşün daha uygun ve daha
kuvvetli olduğunu belirtmiştir.
Âlimlerin çoğu ise,
revâtib sünnetlerin daha efdal olduğu kanaatinde-dirler. Bu görüşte olanlar
hadisin manasını, "gece namazı, farz ve farzlara bitişik sünnetlerden
sonraki namazların en efdalidir" şeklinde anlamışlardır. .
Ebû Dâvud, hadisin
sonunda bir rivayet farklılığına işaret etmiştir. Şöyleki;
Hadis-i Ebû Davud'a
nakleden râvilerden Müsedded, Hz. Peygamber'in "Ramazan ayı orucundan
sonra en faziletli oruç Allah'ın ayı Muharremdin orucudur" buyurduğunu,
Kuteybe ise, "şehr" (ay) kelimesini anmadan "Ramazandan sonra en
faziletli oruç Allah'ın ayı Muharrem orucudur" buyurduğunu rivayet
etmişlerdir. Fark, bir kelimesinin söylenip söylenmemesinden ibarettir.