بَاب
فِي أَمْرُكِ
بِيَدِكِ
12-13. (Kişinin
Karısına) "Senin İşin Kendi Elindedi” Demesinin Hükmü
حَدَّثَنَا
الْحَسَنُ
بْنُ عَلِيٍّ
حَدَّثَنَا
سُلَيْمَانُ
بْنُ حَرْبٍ
عَنْ حَمَّادِ
بْنِ زَيْدٍ
قَالَ قُلْتُ
لِأَيُّوبَ هَلْ
تَعْلَمُ
أَحَدًا
قَالَ
بِقَوْلِ
الْحَسَنِ
فِي أَمْرُكِ
بِيَدِكِ
قَالَ لَا
إِلَّا شَيْئًا
حَدَّثَنَاهُ
قَتَادَةُ
عَنْ كَثِيرٍ
مَوْلَى
ابْنِ
سَمُرَةَ
عَنْ أَبِي سَلَمَةَ
عَنْ أَبِي
هُرَيْرَةَ
عَنْ النَّبِيِّ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ بِنَحْوِهِ
قَالَ
أَيُّوبُ
فَقَدِمَ
عَلَيْنَا
كَثِيرٌ فَسَأَلْتُهُ
فَقَالَ مَا
حَدَّثْتُ
بِهَذَا قَطُّ
فَذَكَرْتُهُ
لِقَتَادَةَ
فَقَالَ بَلَى
وَلَكِنَّهُ
نَسِيَ
Hammâd b. Zeyd'den;
demiştir ki: "Ben Eyyüb'e: Sen el-Hasan'in "işin elindedir"
(sözü) hakkındaki görüşüyle fetva veren bir kimse gördün mü? diye sordum.
Hayır (görmedim), fakat
Katâde bize îbn Semûre'nin azatlı kölesi Kesir Ebu Seleme ve Ebu Hureyre
senediyle Nebi (s.a.v.)'den (el-Hasen'in) görüşüne benzeyen bir söz rivayet
etti. (Daha sonra) Eyyûb şöyle dedi; (Fakat ben bu rivayeti işittikten sonra)
Kesir bizim yanımıza geldi (ben de) kendisine (Katâde'nin bu rivayetini duyup
duymadığını) sordum: Ben kesinlikle bunu rivayet etmedim diye cevap verdi.
Bunun üzerine durumu Katâde'ye anlattım, o da, Evet (o bunu bana rivayet
etmişti) fakat unutmuş dedi.
İzah:
Tirmizî, talak; Nesaî,
talak II, Beyhakî, es-Sünenü’I-kübra, VII, 349.
Bir kimse karısına
"senin işin kendi elindedir" diyecek olursa," Hasan el-Basrî
(r.a.)'ye göre bu kadın üç bâin talakla boş olur.
Mevzuumuzu teşkil eden
bu hadis-i şerifte ifade edildiği üzere Ham-inad b. Zeyd bu mevzuda Hasen
el-Basrî'nin görüşünü paylaşan ikinci bir kimsenin bulunup bulunmadığını merak
etmiş ve bunu Eyyûb b. Ebi Temime'ye sormuş o da "bu mevzuda Hasan
el-Basrî (r.a.) gibi düşünen ikinci bir ilim adamına rastlamadığını sadece
Katâde'nin Kesir vasıtasıyla Hz. Nebiden naklen buna benzer bir hadis rivayet
ettiğini fakat sonra bu rivayetin aslını öğrenmek maksadıyla Kesîr'in böyle bir
hadisi rivayet edip etmediğini sorduğu zaman da Kesir'in "asla böyle bir
hadis rivayetinde bulunmadım" dediğini ifâde etmiştir. Aslında musannif
Ebû Davud'un bu rivayeti kısadır. Tirmizî ve Nesâî'nin Sünen'Ierinde bu hadis
daha uzun bir şekilde şu manaya gelen sözlerle rivayet edilmiştir;
"Hammâd b.
Zeyd'den rivayet olunmuştur. Dedi ki: Eyyüb'e sen Hasan Basrî'den başka
"Senin işin kendi elindedir" sözünün üç talak sayıldığını söyleyen
birini biliyor musun? dedim. "Hayır yalnız Hasan'ı biliyorum." dedi
ve sonra "Ancak Katâde de Semure oğullarının azatlısı Kesîr'-den, (o) Ebu
Seleme'den, (o'da) Ebu Hüreyre'den Nebi (s.a.v.)'in (bu söz hakkında) "üç
talaktır", buyurduğunu nakletti* 'dedi. (Eyyüb şöyle) diyor: "Daha
sonra Semure oğulları azatlısı Kesîr ile karşılaştığımda (bu hadisi) kendisine
sordum, hatırlayamadı. Bunun üzerine Katâde'ye müracaat ederek durumu
kendisine haber verdim. Katâde "o unutmuştur" dedi". Görüldüğü
gibi bu hadis râvisi tarafından unutulan hadisler nev'in-den bir hadistir.
Hadis ulemasına göre bir hadisi rivayet eden kimse onu kesin bir dille rivayet
etmediğini söylerse bu durum, hadisin sıhhatine dokunan büyük bir illet
sayılır. Fakat râvi bu hadisi rivayet edip etmediğinde şüpheye düşer de kesin
bir karar veremezse o zaman bu hadis makbul bir hadis olarak kabul edilir. Buna
göre hüküm vermek gerekirse, musannif Ebû Davud'un rivayeti merduttur. Tirmizî
ve Nesâî'nin rivayeti ise makbuldür.