DEVAM: 37-39. Bain
Talakla Boşanan Kadının Nafakası
حَدَّثَنَا
مُوسَى بْنُ
إِسْمَعِيلَ
حَدَّثَنَا
أَبَانُ بْنُ
يَزِيدَ
الْعَطَّارُ حَدَّثَنَا
يَحْيَى بْنُ
أَبِي
كَثِيرٍ حَدَّثَنِي
أَبُو
سَلَمَةَ
بْنُ عَبْدِ
الرَّحْمَنِ
أَنَّ
فَاطِمَةَ
بِنْتَ
قَيْسٍ
حَدَّثَتْهُ
أَنَّ أَبَا
حَفْصِ بْنَ
الْمُغِيرَةِ
طَلَّقَهَا
ثَلَاثًا
وَسَاقَ
الْحَدِيثَ
فِيهِ
وَأَنَّ
خَالِدَ بْنَ
الْوَلِيدِ
وَنَفَرًا
مِنْ بَنِي
مَخْزُومٍ
أَتَوْا
النَّبِيَّ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ فَقَالُوا
يَا نَبِيَّ
اللَّهِ
إِنَّ أَبَا
حَفْصِ بْنَ
الْمُغِيرَةِ
طَلَّقَ
امْرَأَتَهُ
ثَلَاثًا وَإِنَّهُ
تَرَكَ لَهَا
نَفَقَةً
يَسِيرَةً فَقَالَ
لَا نَفَقَةَ
لَهَا
وَسَاقَ
الْحَدِيثَ
وَحَدِيثُ
مَالِكٍ
أَتَمُّ
Ebû Seleme b.
Abdirrahman'dan rivayet edildiğine göre, Fâtıma bint Kays, ona Ebû Hafs b.
el~Muğire'nin kendisini üç talakla boşadığını söyledi. (Hadîsin bundan sonraki
kısmında Yahya b. Ebî Kesir bu mevzuda Ebû Seleme vasıtasıyla Fâtıma bint
Kays'dan bir önceki) hadîsi nakletmiştir ve rivayetin sonunda şu cümleler de
vardır: Halid b. Velid'le benî Manzum'dan bir kişi, Peygamber sallallâhu aleyhi
ve sellem'e geldiler ve; Ey Allah'ın Nebii Ebu Hafs b. el-Muğîre karısını üç
talakla boşadı ve ona az bir nafaka bıraktı dediler.
Rasûl-i Ekrem de; "Ona
nafaka yoktur" buyurdu. Daha sonra Yahya b. Ebî Kesir hadîsin kalan
kısmını sonuna kadar nakletti. Bir önceki Mâlik hadîsi bu hadîsten daha tamdır.
İzah:
Müslim, talâk; Ahmed b.
Hanbel, VI, 413.
Bu hadîs-i şerîf,
Müslim'in Sahîh'inde şu manaya gelen lafızlarla rivayet edilmiştir: "Ebu
Hafs b. Muğire el-Mahzûmî kendisim üç talâkla boşamış sonra Yemen'e gitmiş.
Aile efradı Fâtıma'ya;
Senin bizde nafaka
hakkın yoktur, demişler. Bunun üzerine Halîd b. Velîd birkaç kişi ile kalkarak
Meymûne'nin evinde bulunan Rasûlullah (s.a.v.)'e gelmişler ve;
Gerçekten Ebû Hafs,
karısını üç talâkla boşamıştır. Acaba bu kadına nafaka var mıdır? diye
sormuşlar. Rasûlullah (s.a.v.);
“Ona nafaka yoktur ama
iddet vardır." buyurmuş. Fâtıma'ya da;
"Nefsin hakkında
benden önce bir iş yapma!" diye haber göndermiş ve Ümmü Şerîk'in evine
taşınmasını emir buyurmuş. Sonra tekrar haber göndererek:
"Ümmü Şerîk'e ilk
muhacirler ziyarete gelirler, sen, âmâ İbn Ümmi Meklûm'un yanına git! Çünkü
başörtünü attığın vakit seni görmez." buyurmuşlar. Bunun üzerine Fâtıma
onun yanına gitmiş. İddeti geçince Rasûlullah (s.a.v.) kendisini Üsâme b. Zeyd
b. Hârise'ye nikâh etmiş. Mevzûmuzu teşkil eden Ebû Davud hadîsinde, "az
bir nakafa" diye nitelendirilen ve Ebû Hafs tarafından Hz. Fâtıma'ya
gönderilen nafakanın mikdârı Müslim'in bir rivayetinde "Beş ölçek kuru
hurma ile beş ölçek arpa" diye ifâde ediliyor.[Müslim, talâk]