DEVAM: 34-35. Karısına
Hiç Birşey Vermeden Onunla Gerdeğe Giren Kimsenin Durumu
حَدَّثَنَا
مُحَمَّدُ
بْنُ
الصَّبَّاحِ
الْبَزَّازُ
حَدَّثَنَا
شَرِيكٌ عَنْ
مَنْصُورٍ
عَنْ
طَلْحَةَ
عَنْ
خَيْثَمَةَ
عَنْ عَائِشَةَ
قَالَتْ
أَمَرَنِي
رَسُولُ اللَّهِ
صَلَّى اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
أَنْ أُدْخِلَ
امْرَأَةً
عَلَى
زَوْجِهَا
قَبْلَ أَنْ يُعْطِيَهَا
شَيْئًا
قَالَ
أَبُو دَاوُد
وَخَيْثَمَةُ
لَمْ يَسْمَعْ
مِنْ
عَائِشَةَ
Âişe (r.anha)'dan;
demiştir ki: "Resûlullah (s.a.v.) bir kadını (mehir olarak) bir şey vermeden
önce kocasının yanına sokmamı bana emretti.
Ebu Davud dedi ki:
Hayseme Hz. Âişe'den hiç bir zaman hadis işitmemiştir.
Diğer tahric: İbn Mâce,
nikâh; Beyhakî, es-Sünenü'I-kübrâ, VII, 253.
İzah:
Bu hadis, bir kimsenin
hanımına mehir olarak hiç bir şey
vermeden zifafa girebileceğim, mehir
eline geçmediği için kadının zifafa girmekten imtina' etmeye hakkı
olmadığım söyleyen Hanefi ulemasının ve taraftarlarının delilidir.
Beyhakî bu hadisi
muttasıl olarak rivayet etmişken başkaları mürsel olarak rivayet etmişlerdir.
Ve hadis iki cihetten zayıftır.
1- Senedinde Şerik
vardır. Şerik, ulema tarafından cerh edilmiştir.
2- Hadisin senedinde
bulunan Hayseme aslında Hz. Âişe'den hiç hadis duymadığı halde bu hadisi Hz.
Âişe'den duymuş gibi nakletmiştir. Bu durum, hadisin münkati' olduğunu
göstermektedir.
Gerçekten tek başına
mütalaa edilidği takdirde bu hadisin zayıf olduğu ortaya çıkarsa da, 2117
numaralı hadis-i şerif bu hadisi teyid ve takviye ettiğinden zayıflıktan kurtulup
hasen derecesine yükseldiği görülmektedir.