DEVAM: 16. Hedy
Kurbanını Gönderdiği Halde Memleketinde Kalan Kimse'nin Durumu
حَدَّثَنَا
يَزِيدُ بْنُ
خَالِدٍ
الرَّمْلِيُّ
الْهَمَدَانِيُّ
وَقُتَيْبَةُ
بْنُ سَعِيدٍ
أَنَّ
اللَّيْثَ
بْنَ سَعْدٍ
حَدَّثَهُمْ
عَنْ ابْنِ
شِهَابٍ عَنْ
عُرْوَةَ
وَعَمْرَةَ
بِنْتِ
عَبْدِ
الرَّحْمَنِ
أَنَّ
عَائِشَةَ
رَضِيَ
اللَّهُ
عَنْهَا
قَالَتْ
كَانَ رَسُولُ
اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ وَسَلَّمَ
يُهْدِي مِنْ
الْمَدِينَةِ
فَأَفْتِلُ
قَلَائِدَ
هَدْيِهِ
ثُمَّ لَا
يَجْتَنِبُ
شَيْئًا
مِمَّا
يَجْتَنِبُ
الْمُحْرِمُ
Urve ile Amre bint
Abdirrahman'dan rivayet edildiğine göre Âişe (r.anhâ.) (şöyle) buyurmuştur: Rasûlullah
(s.a.v.) Medine'den (Beyt-i Şerife) kurbanlık gönderirdi. Kurbanlığının
gerdanlığını da ben örerdim. (Kurbanlığı gönderdikten) sonra ihrama giren
kimsenin sakınacağı şey(ler)den sakınmazdı.
Şunlarda tahric etti:
Buhârî, hac, vekâle;
Müslim, hac; Nesâî, menâsik; Ahmed b. Hanbel, VI, 78, 324, 238.