بَاب
الْإِقَامَةِ
بِمَكَّةَ
91. Mekke'de İkamet
Etmek
حَدَّثَنَا
الْقَعْنَبِيُّ
حَدَّثَنَا عَبْدُ
الْعَزِيزِ
يَعْنِي
الدَّرَاوَرْدِيَّ
عَنْ عَبْدِ
الرَّحْمَنِ
بْنِ حُمَيْدٍ
أَنَّهُ
سَمِعَ
عُمَرَ بْنَ
عَبْدِ الْعَزِيزِ
يَسْأَلُ
السَّائِبَ
بْنَ يَزِيدَ
هَلْ سَمِعْتَ
فِي
الْإِقَامَةِ
بِمَكَّةَ
شَيْئًا قَالَ
أَخْبَرَنِي
ابْنُ
الْحَضْرَمِيِّ
أَنَّهُ
سَمِعَ
رَسُولَ
اللَّهِ
صَلَّى اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
يَقُولُ
لِلْمُهَاجِرِينَ
إِقَامَةٌ
بَعْدَ
الصَّدْرِ
ثَلَاثًا
Abdurrahman b.
Humeyd'den rivayet olunduğuna göre,
Kendisi Ömer b. Abdilaziz'i, Sâib b. Yezîd'e: Sen hiç Mekke'de ikâmetle
ilgili bir şey işittin mi? diye soru sorarken işitmiş. Sâib de (şöyle) cevap
vermiş: Bana Îbnu'l-Hadramî'(nin) naklettiğine göre) kendisi Resûlullah
sallallahu aleyhi ve sellem'i, "Muhacirler için sader (veda) tavafından
sonra (Mekke'de) üç (gün) kalma (hakkı) vardır" buyururken işitmiş.
İzah:
Buhârî,
menakibu'l-ensâr; Müslim, hac; Tirmizî, hac; îbn Mâce, ikâme; Dârimî, salât
;.Ahmed b. Hanbel, V, 52.
Mekke fethedilmeden
önce Mekke'li muhacirlerin Mekke'de
ikâmet etmeleri haram
kılınmıştı. Sonraları hac ve umre sebebiyle Mekke'ye girenlere hac
ibâdetlerini bitirdikleri vakit Mekke'de sadece üç gün kalmalarına izin
verildi. Şafiî ulemâsından Nevevî'ye göre bu hadisin mânâsı Mekke'den Medine'ye
hicret edenlere bir daha Mekke'ye yerleşmelerinin haram kılınmasıdır.[Nevevî,
Şerhü Müslim, IX, 122.] Kadı İyaz'ın ifadesine göre cumhûr-ı ulemâda bu
görüştedir. Ancak Resûl-i Ekrem'in Medine dışında istedikleri yerde
oturmalarına iziri verdiği kimseler bu hükmün dışındadırlar.
Maliki ulemâsından
Kurtubî'nin beyânına göre bu hadiste söz konusu olan kimseler Resûl-i Ekrem'e
yardım etmek gayesiyle Mekke'den Medine'ye gelen muhacirlerdir. Bunların Hac
farizasını ifâ ettikten sonra Mekke'de üç günden fazla kalmaları caiz
değildir. Medine'ye Mekke'nin dışında başka bir beldeden göç etmiş olan
muhacirler bu hükme dahil değillerdir.
Ulemâdan bir kısmı da
Mekke'nin fethinden sonra muhacirlerin Mekke'ye yerleşmelerini caiz görmüş bu
hadisin hicretin vâcib olduğu zamanlara mahsûs olduğunu söylemiştir. Mekke'nin
fethinden önce hicretin vâcib olduğunda bütün ulemâ görüş birliğine varmıştır.
Muhacir olmayanların istedikleri yerde yaşayabileceklerinde de ittifak vardır.
Muhacirlere Mekke'de kalmak için verilen üç günlük izin ikâmet hükmüne girmez.
Onlar yine müsâfir sayılırlar. İnancından dolayı bir yerden kaçan kimsenin kendisi
için mevcut tehlike ortadan kalktıktan sonra oraya dönüp dönemeyeceği meselesi
de ulemâ arasında ihtilaflıdır. Bazılarına göre eğer bu kimse Allah ve Resulüne
hizmet için memleketini terketmiş gitmiş ise, muhacirler hükmündedir. Bir daha
oraya dönemez, fakat göç ederken maksadı memleketini terk değil de sadece
inancını korumak idiyse fitne dindikten sonra oraya dönebilir. Hafız İbn Hacer
de bu görüştedir.[İbn Hacer, Fethu'l-Bârî VIII, 268.]