DEVAM: 80. Umreye
Niyet Ettikten Sonra Ay Başı Olan Ve Hac Zamanı Gelip Çattığı İçin De
Umresini Bozup Hacca Niyetlenen Kadın
Daha Sonra Umresini Kaza Eder Mi?
حَدَّثَنَا
قُتَيْبَةُ
بْنُ سَعِيدٍ
حَدَّثَنَا
سَعِيدُ بْنُ
مُزَاحِمِ
بْنِ أَبِي مُزَاحِمٍ
حَدَّثَنِي
أَبِي
مُزَاحِمٍ عَنْ
عَبْدِ
الْعَزِيزِ
بْنِ عَبْدِ
اللَّهِ بْنِ
أَسِيدٍ عَنْ
مُحَرِّشٍ
الْكَعْبِيِّ
قَالَ دَخَلَ
النَّبِيُّ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ وَسَلَّمَ
الْجِعْرَانَةِ
فَجَاءَ
إِلَى الْمَسْجِدِ
فَرَكَعَ مَا
شَاءَ
اللَّهُ ثُمَّ
أَحْرَمَ
ثُمَّ
اسْتَوَى
عَلَى رَاحِلَتِهِ
فَاسْتَقْبَلَ
بَطْنَ
سَرِفَ حَتَّى
لَقِيَ
طَرِيقَ الْمَدِينَةِ
فَأَصْبَحَ
بِمَكَّةَ
كَبَائِتٍ
Muharriş el-Ka'bî'den;
demiştir ki: Nebi sallalahu aleyhi ve sellem Ci'râne'ye girince (oradaki)
Mescid'e varıp Allah'ın dilediği kadar namaz kıldı. Sonra (umre için) ihrama
girdi. (Geceleyin Mekke'ye varıp tavaf ve sa'y'dan sonra yine geceleyin
Ci'râne'ye döndü, ertesi gün güneş batıya döndükten) sonra hayvanına binip
Serîf in aşağı tarafına doğru yola çıktı. Nihayet (Medine'den Mekke'ye giderken
tâkibedilen) Medine yoluna ulaştı. (Sanki Mekke'de) geceliyen bir kimse gibi
sabahleyin Mekke'de bulundu.
İzah:
Müslim, hac; Nasaî,
menâsîk; Tirmizî, hac; Dârimî, menâsik; Ahmed b. Hanbel, III, 426, 427.
Bu hadisin zahirinden
Resûl-i Ekrem'in Mekke'den hareket edip geceleyin Ci'râneye geldiği ve orada
ihrama girdiği daha sopra tekrar geceleyin Mekke'ye gelip umre yaptığı, nihayet
yine geceleyin Ci'râne'ye gelip geceyi orada geçirdikten sonra ertesi gün Mekke
yolunu tutup sabahleyin Mekke'ye ulaştığı anlaşılmaktadır. Ancak Ebû Davud'un
bu rivayeti Ahmed b. Hanbel, Tirmizî ve Nesâi'nin rivayetine aykırıdır. Çünkü
sözü geçen hadis âlimlerinin rivayetleri, "Resûlullah (s.a.v.) umre için
ihrama girmiş olarak geceleyin Ci'râne'den çıktı, geceleyin Mekke'ye girdi,
umresini edâ etti ve sonra (aynı gecede Mekke'den) çıkarak sabahı Ci'râne'de
yaptı. Tıpkı geceyi Ci'râne'de geçiren gibi" şeklindedir. Kısaca Ebû
Davud'un rivayetinde "Resûl-i Ekrem'in Mekke'de sabahladığı" ifade
edilirken, bu hadisin diğer hadis kitaplarındaki rivayetlerinde Resûl-i
Ekrem'in sözü geçen sabahı Ci'râne'de geçirdiği ifâde ediliyor ki, sahih olan
da budur. Musannif Ebû Davud'un rivâyetindeki bu hatanın, bu hadisi Ebû
Dâvûd'da nakleden râvilerden birine ait olması ihtimâli büyüktür.