بَاب
الصَّلَاةِ
بِجَمْعٍ
64. Müzdelife'de Namaz
Arafat'tan sonra
ikinci bir vakfe için halkın toplandığı bir yer olması bakımından Müzdelife'ye
"cem"' adı da verilir. Burası vaktiyle Ebrehe ordusu'nun fillerinin
geçmekten aciz kaldığı, tehassür ve nedamete uğradığı "Muhassır"
denilen yerden başlayan, doğuda ise iki dağ arasında bir yoldan ibaret olan ve
"Mi'zemeyn vadisi" denilen yere kadar uzanan 4 km. uzunluğunda bir
yerdir. Müzdelife'de "Kuzeh dağı" üzerinde Meş'ar-ı Haram denilen ve
zirvesinde "mîkade" adı verilen bir tepe vardır. Müzdelife'de yapılan
vakfenin Meş'ar-i Haram yakınında yapılması sünnettir.
حَدَّثَنَا
عَبْدُ
اللَّهِ بْنُ
مَسْلَمَةَ عَنْ
مَالِكٍ عَنْ
ابْنِ
شِهَابٍ عَنْ
سَالِمِ بْنِ
عَبْدِ
اللَّهِ عَنْ
عَبْدِ
اللَّهِ بْنِ
عُمَرَ أَنَّ
رَسُولَ
اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
صَلَّى الْمَغْرِبَ
وَالْعِشَاءَ
بِالْمُزْدَلِفَةِ
جَمِيعًا
Abdullah b. Ömer'den
rivayet olunduğuna göre, Resûlullah (S.A.V.) akşam ile yatsı namazlarını
Müzdelife'de birlikte kılmıştır.
İzah:
Buhârî, hac; Müslim,
müsâfirîn, hac; Nesâî menâsik
Bu hadis-i şerif
Müzdelife'de akşam ile yatsı namazlarını birleştirerek kılmanın meşru olduğuna
delâlet etmektedir. İki namazı bu şekilde birinin vakti geçtikten sonra kılmaya
"cem-i te'hîr" denir.
Hanefî mezhebine göre,
hacda Arafe günü akşam ile yatsı namazlarını bir ezan ve kametle, yatsı vakti
girdikten sonra Müzdelife'de cem-i te'hîr ile kılmak vâcibtir. Cem-i te'hîrin
yapılabilmesi için-de şartlar vardır:
a. Hac İçin ihrama
girmiş olmak;
b. Arafeyi bayrama
bağlayan gece Müzdelife'de olmak,
c. Yatsı vakti girmiş
olmak.
Cem-i te'hirde cemaat şart
değildir. Cemaatle kılanların cem yapmaları vâcibdir. Birlikte kılınan söz
konusu iki namaz arasında başka bir namaz kılınması mekruhtur. Bu bakımdan
akşam namazının sünnetiyle yatsının ilk sünneti kılınmaz. Sevrî ile Dâvûd-ı
Zâhirî'ye göre de bu iki namazın birleştirilerek kılınması vâcibtir. Bunların
dışında kalan diğer ule-ma'ya göre ise, sözü geçen namazları Müzdelife'de
birleştirerek kılmak sünnettir. Daha önce de ifâde ettiğimiz gibi Hanefî
ulemâsından Ebû Yûsuf ile imam Şafiî ve İmam Ahmed'e göre bu namazları
birleştirerek kılmanın sebebi müsafirlik olduğundan, dinen müsâfir sayılmayan
bir kimsenin bu namazları bileştirerek ve kısaltarak kılması caiz değildir.
Bunların dışında kalan ilim adamları içinse bu namazları kısaltarak ve
birleştirerek kılmanın şartı müsafirlik (yolculuk) değil, hac için ihrama
girmiş olmaktır. Çünkü Resul-i Ekrem (S.A.V.) Müzdelife'de bu namazları
kısaltarak ve birleştirerek kılarken müsâfir olanlarla olmayanı
ayırdetmemiştir. Eğer müsafirlik şartı aransaydı, Resûl-i EKrem'in bu durumu
açıklaması icab ederdi.