DEVAM: 48. Vacib Olan
Tavaf
حَدَّثَنَا
أَحْمَدُ
بْنُ
حَنْبَلٍ
حَدَّثَنَا
يَحْيَى عَنْ
ابْنِ
جُرَيْجٍ
أَخْبَرَنِي
أَبُو
الزُّبَيْرِ
أَنَّهُ
سَمِعَ جَابِرَ
بْنَ عَبْدِ
اللَّهِ
يَقُولُ
طَافَ النَّبِيُّ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
فِي حَجَّةِ
الْوَدَاعِ
عَلَى
رَاحِلَتِهِ
بِالْبَيْتِ
وَبِالصَّفَا
وَالْمَرْوَةِ
لِيَرَاهُ
النَّاسُ
وَلِيُشْرِفَ
وَلِيَسْأَلُوهُ
فَإِنَّ
النَّاسَ
غَشُوهُ
Ebu'z-Zubeyr, Cabir b.
Abdullah'ı şöyle derken işitmistir. Rasûlullah (S.A.V.) Veda Haccında halka
kendisini görsünlerde soru sorabilsinler diye yüksekte bulunmak için Beyt'i ve
Safa ile Merve'yi hayvan üzerinde tavaf etti. Çünkü halk etrafına üşüşmüşlerdi.
İzah:
Nesâî, menâsik; Ahmed
b. Hanbel III, 317, 334.
Müslim'in bu mevzu ile
ilgili olarak rivayet ettiği bir hadis de şu anlamdadır: Nebi (S.A.V.) halk kendi-
sinden men'edilmesin
diye Kabe'nin etrafında devesi üzerinde tavaf etti. Rüknü selamlıyordu.[Müslim,
hac]