DEVAM: 42. Fidye
حَدَّثَنَا
مُوسَى بْنُ
إِسْمَعِيلَ
حَدَّثَنَا
حَمَّادٌ
عَنْ دَاوُدَ
عَنْ الشَّعْبِيِّ
عَنْ عَبْدِ
الرَّحْمَنِ
بْنِ أَبِي
لَيْلَى عَنْ
كَعْبِ بْنِ
عُجْرَةَ
أَنَّ رَسُولَ
اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
قَالَ لَهُ
إِنْ شِئْتَ
فَانْسُكْ
نَسِيكَةً
وَإِنْ
شِئْتَ
فَصُمْ
ثَلَاثَةَ
أَيَّامٍ
وَإِنْ
شِئْتَ
فَأَطْعِمْ
ثَلَاثَةَ آصُعٍ
مِنْ تَمْرٍ
لِسِتَّةِ
مَسَاكِينَ
Ka'b. b. Ucre'den
rivayet edildiğine göre, Rasûlullah (S.A.V.) O'na; "İstersen bir kurban
kes, istersen üç gün oruç tut, istersen altı fakir'e üç sâ' hurma yedir"
buyurmuştur.
İzah:
Burada geçen
"kurban" sözüyle "koyun" kast edilmiştir. Nitekim bir
önceki hadisin metninde "kurban" kelimesi yerine "koyun" kelimesi
kullanılmıştır. Bir rivayette bu kelime, " = kurban kes" şeklinde
geçtiği halde diğer bir rivayette de " = bir koyun kes" şeklînde
geçmektedir. Kurtubî'ye göre hadis-i şeriflerde bu kurbanlıktan
"koyun" diye bahsedilmesi,onun hedy kurbanlığı olmadığını ifâde
etmektedir. Bu kurbanlığın hedy,kurbanı olmayışı, onun harem hududları dışında
da kesilmesinin caiz olduğunu gösterir. Bir önceki hadis-i şerifin şerhinde de
açıkladığımız gibi imam Mâlik bu görüştedir.
Ancak Şafiî ulemâsından
Hafız İbn Hacer, "bu kurbanlıktan nüsük veya nesîke diye bahsedilmesi onun
hedy kurbanlığı hükmüne girmesine mâni değildir. Nitekim Buhârî'nin bir
rivayetinde de bu cümle "yahutta Hedy kurban!- ı olarak bir koyun
gönderir"[Buhârî, muhsar] şeklinde geçiyor. Bu cümle
Taberî'nin rivayetinde
de "hedy kurbanlığın var mı?" şeklinde geçmektedir. Ancak Taberî'nin
bu rivayetindeki değişiklik râvilerin kelimeler üzerindeki tasarrufundan ileri
gelmimş olabilir. Nitekim Müslim'de bulunan "yahut ta bir koyun kurban
et,"[Müslim, hac] rivayeti, bu ihtimali kuvvetlendirmektedir. Eğer
gerçekten Kurtubî'nin dediği gibi bu kurbanlıktan maksat, hedy kurbanlığı
değilse, o zaman ihramda iken kesilen saçlara fidye olarak kesilecek olan bu
kurbanı harem hududları dışında kesmek de caizdir. Nitekim tabiînin ekserisi
bu görüştedir.[İbn Hacer, Fethu'l-Bârî, IV, 391.] Fakat Taberânî'nin rivayet
ettiği "Ka'b b. Ucre başından rahatsız oldu da Nebi (S.A.V.)'e ne kurban
edeyim", diye sordu. (Resûl-i Ekrem de);
"Harem-i şerife,
boynuna tasma takacağı bir hedy kurbanlığı göndermesini emretti",
anlamındaki Ka'b b. Ucre hadisinde[Mecmeu'z-zevâid, III, 234.] nüsük'den
"hedy" diye bahsedilmektedir. Fakat bu hadisin senedinde ismi açıklanmayan
bir râvî vardır.