بَاب
فِي
الْجَرَادِ
لِلْمُحْرِمِ
41. İhramlı'nın
Çekirge Avlaması
حَدَّثَنَا
مُحَمَّدُ
بْنُ عِيسَى
حَدَّثَنَا
حَمَّادٌ
عَنْ
مَيْمُونِ
بْنِ جَابَانَ
عَنْ أَبِي
رَافِعٍ عَنْ
أَبِي
هُرَيْرَةَ
عَنْ
النَّبِيِّ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
قَالَ
الْجَرَادُ
مِنْ صَيْدِ الْبَحْرِ
Ebû Hureyre'den rivayet
edildiğine göre, Nebi (s.a.v.): "Çekirge deniz avı (türün)dendir."
buyurmuştur.
İzah:
Beyhakî,
es-Siinenıı'l-kübrâ, V, 207.
Çekirge'nin avı deniz
hayvanlarının avı türünden kabul edilmiştir. Bu
bakımdan hükümleri arasında fark
görmemiş olan alimler vardır. Nitekim Resûl-i Ekrem (S.A.V.) "Gerçekten çekirge
denizdeki balığın denizde saçtığı bir yaratıktır"[İbn Mâce, sayd]
buyurmuştur. Atâ b. Yesâr'dan rivayet olunduğuna göre, Kâbü'l-Ahbâr bir kafile
ile birlikte Medine'ye müteveccihen yola çıkmışır. Yolda bir av etine
rastladılar. Ka'b yanındakilere bu avın yenilebileceğine dâir fetva verdi.
Medine'ye vardıkları zaman bunu Hz. Ömer'e haber verdiler. O da;
Size bu fetvayı kim verdi?
diye sordu. Onlar "Ka'b" diye cevap verdiler. Bunun üzerine Hz.
Ömer;
Ben Ka'b'ı
memleketinize dönünceye kadar size başkan tayin ediyorum, dedi. Sonra Mekke'ye
müteveccihen yola çıktılar. Yolda karşılarına bir çekirge sürüsü çıktı. Ka'b
onlara bu çekirgeleri tutup yemelerini söyledi. Sonra tekrar Hz. Ömer'in
yanına geldikleri zaman, bunu da haber verdiler. Hz. Ömer Ka'b'a;
Bu fetvayı neye
dayanarak verdin? diye sordu. Yani Hz. Ömer ihramlı oldukları halde çekirge
yemelerinin delilini sordu. Ka'b da; -Çünkü o deniz avmdandır, diye cevap
verdi. Hz. Ömer'de: -Çekirgenin deniz avından olduğunu ne biliyorsun? diye
sordu. Ka'b: -Ey mü'minlerin emîri! Allah'a yemin olsun ki, çekirge senede iki
kere aksıran balığın saçtığı bir yaratıktır, diye cevap verdi.[Zürkânî
Şerhü'l-Muvatta, III, 91.]
Aliyyu'1-Kârî de bu
hadis ile ilgili olarak şu açıklamayı yapar: "İlim adamları derki: Bu
hadiste Hz. Nebi'in çekirgeyi deniz avı türünden kabul etmesi, ölüsünün
yenmesinin helal kılınması açısından aralarındaki benzerlik
dolayısıyladır.[Avnu'l-Ma'bûd, V, 307.]