DEVAM: 31. İhramlının
Giyebileceği Şeyler
حَدَّثَنَا
الْحُسَيْنُ
بْنُ
الْجُنَيْدِ
الدَّامِغَانِيُّ
حَدَّثَنَا
أَبُو أُسَامَةَ
قَالَ
أَخْبَرَنِي
عُمَرُ بْنُ
سُوَيْدٍ
الثَّقَفِيُّ
قَالَ
حَدَّثَتْنِي
عَائِشَةُ
بِنْتُ
طَلْحَةَ
أَنَّ عَائِشَةَ
أُمَّ
الْمُؤْمِنِينَ
رَضِيَ
اللَّهُ
عَنْهَا
حَدَّثَتْهَا
قَالَتْ
كُنَّا نَخْرُجُ
مَعَ
النَّبِيِّ
صَلَّى
اللَّهُ عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
إِلَى
مَكَّةَ
فَنُضَمِّدُ
جِبَاهَنَا
بِالسُّكِّ
الْمُطَيَّبِ
عِنْدَ
الْإِحْرَامِ
فَإِذَا
عَرِقَتْ
إِحْدَانَا
سَالَ عَلَى وَجْهِهَا
فَيَرَاهُ
النَّبِيُّ
صَلَّى اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
فَلَا
يَنْهَاهَا
Mü'minlerin annesi Âişe
(r.anhâ) dedi ki: Biz Peygamber (S.A.V.)'le birlikte Mekke'ye (gitmek üzere
yola) çıkmıştık. îhrama gireceğimizde alınlarımıza kokulu madde(ler) sürdük. Birimiz terlediği
zaman kokulu madde yüzüne akardı. Nebi (S.A.V.), bunu görürdü de o kimseyi (bu
kokuyu sürünmekten) nehyetmezdi.
İzah:
Ahmed b. Hanbel, VI,
79.
Metinde geçen
"sükk" kelimesi terkibinde mazı ve nar kabuğu bulunan "râmîk" ten yapılan bir misk çeşididir. Kamus
Tercümesi'nde açıklandığına göre râmiki un edip elden geçirdikten suyla karıp
gereği gibi ovduktan sonra , kaba yapışmaması için bir mikdar yağ ilâve edip
bir gece beklettikten sonra üzerine bir mik'-dar misk dökerek elde edilir.
Hadis-i şeriften anlaşılıyor ki, Rasûl-i Ekrem, kadınların ihramdan önce sözü
geçen esansı süründüklerini ve ihramdan sonra bu kadınlar terledikleri zaman
sürünmüş oldukları esansın terle birlikte yüzlerine aktığını gördüğü halde
onları bundan nehy etmemiştir.