DEVAM: 24. Kır'an
Haccı
حَدَّثَنَا
هَنَّادُ
بْنُ
السَّرِيِّ
حَدَّثَنَا
ابْنُ أَبِي
زَائِدَةَ
أَخْبَرَنَا
عَبْدُ
الْعَزِيزِ
بْنُ عُمَرَ
بْنِ عَبْدِ
الْعَزِيزِ
حَدَّثَنِي
الرَّبِيعُ
بْنُ
سَبْرَةَ عَنْ
أَبِيهِ
قَالَ
خَرَجْنَا
مَعَ رَسُولِ
اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
حَتَّى إِذَا
كَانَ
بِعُسْفَانَ
قَالَ لَهُ
سُرَاقَةُ
بْنُ مَالِكٍ
الْمُدْلَجِيُّ
يَا رَسُولَ
اللَّهِ
اقْضِ لَنَا
قَضَاءَ
قَوْمٍ
كَأَنَّمَا
وُلِدُوا
الْيَوْمَ فَقَالَ
إِنَّ اللَّهَ
تَعَالَى
قَدْ
أَدْخَلَ
عَلَيْكُمْ
فِي
حَجِّكُمْ
هَذَا
عُمْرَةً
فَإِذَا قَدِمْتُمْ
فَمَنْ
تَطَوَّفَ
بِالْبَيْتِ
وَبَيْنَ
الصَّفَا
وَالْمَرْوَةِ
فَقَدْ حَلَّ
إِلَّا مَنْ
كَانَ مَعَهُ
هَدْيٌ
Sebre'den; demiştir ki: Resûlullah
(s.a.v.) ile birlikte (hac için yola) çıkmıştık. Usfan'a varınca Süraka b.
Mâlik el-Müdlicî;
Ey Allah'ın Resulü, bize
(analarından) bugün doğmuş kimselere açıklama yapar gibi (hac hakkında)
açıklama yap, dedi. Bunun üzerine Resûlullah (s.a.v.) Allah Teâlâ, size şu
haccımzla birlikte umreyi de meşru' kıldı. (Mekke'ye) vardığımızda Beyti ve
Safa ile Merve arasını tavaf eden (ler) ihramdan çıksın(lar). Ancak yanında
kurbanlık olanlar ihramdan çıkmasınlar" buyurdu.
İzah:
Dârimî, menâsik 35.
Sürâka b. Mâlik,
"Bugün bize analarından yeni doğmuş kimselere açıklamada bulunur gibi hac
hakkında açıklama yap" demekle "biz hac hakkında hiç bir şey
bilmiyoruz. Bu mevzuda dünyaya yeni gelmiş bir çocuktan farksızız. Bu sebeple
bize lüzumlu olan hac meselelerini en basitine varıncaya kadar
açıklayıver" demek istemiştir.
Bunun üzerine Fahr-i
Kâinat Efendimiz, beraberinde bulunan kimselere önce Mekke'ye varır varmaz
nasıl hareket edeceklerim önemine binâen açıklamak lüzûnrnu duymuş ve hac
mevsiminde umre yapmanın da caiz olduğunu, cahiliyye döneminden kalan "hac
aylarında umre yapılamaz" düşüncesinin İslâm'da yeri olmadığını, bu
itibârla yanında hedy kurbanı bulunmayan kimselerin Beyt-i Şerifi ve Safa ile
Merv e arasım tavaf etmek suretiyle bir umre yapıp ihramdan çıkabileceklerini
izah etmiştir. Resûl-i Ekrem'in buradaki; "Allah Te'âlâ, size şu haccımzla
birlikte umreyi de meşru' kıldı" sözünden , bazıları umrenin de hac gibi
farz olduğu ve hacc-ı kıran yapan bir kimseye bir ihram ile bir tavaf ve bir
sa'yin yeterli olduğu hükmünü çıkarmışlardır.
Bunların dışında
kalanlara göre ise, umrenin hacla bir olmasından maksat hac farizası ifâ
edilince umre yapma mükellefiyetinin (yükümlülüğünün) düşmesidir. Bu görüşte
olanlara göre hac için ayrı bir ihram ile ayrı bir tavaf ve sa'y gerektiği gibi,
umre için de ayrı bir ihram ile ayrı bir tavaf ve sa'y lâzım gelir. Nitekim
1785 ve 1790 numaralı hadislerin şerhinde açıklanmıştır.