DEVAM: 45. Sıla-i Rahm
حَدَّثَنَا
مُحَمَّدُ
بْنُ كَثِيرٍ
أَخْبَرَنَا
سُفْيَانُ
حَدَّثَنَا
أَبُو إِسْحَقَ
عَنْ وَهْبِ
بْنِ جَابِرٍ
الْخَيْوَانِيِّ
عَنْ عَبْدِ
اللَّهِ بْنِ
عَمْرٍو قَالَ
قَالَ رَسُولُ
اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ وَسَلَّمَ
كَفَى
بِالْمَرْءِ
إِثْمًا أَنْ
يُضَيِّعَ
مَنْ يَقُوتُ
Abdullah b. Amr'den;
demiştir ki: Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: "Bakmakla yükümlü olduğu
kimseleri ihmal etmesi, kişiye günâh olarak yeter."
İzah:
Ahmed b. Hanbel, II,
160, 193, 195.
Nebi (s.a.v.), "bakmakla yükümlü olduğu kişilerin
nafakasından fazla malı olmadığı halde ecre nail olmak için malım tasadduk eder
ve bu yüzden onları ihmal ederse, sevap değil günah kazanır" demek
istemiştir. Hadis-i şerifi şöyle anlamak da mümkündür: Kişinin bakmak zorunda
olduğu kimselere nafakalarım vermeyip onların zayi olmalarına sebeb olması ona
günah olarak kâfidir. Müslim'in başka bir tankla tahrîc ettiği şu hadis de bu
mânâyı te'yid etmektedir: Hayseme b. Abdurrahman şöyle dedi:
Biz Abdullah b. Amr ile
oturuyorduk. Onun hazinedarı geldi ve (yanımıza) girdi. Abdullah b. Amr:
Kölelere nafakalarını
verdim mi?" dedi. O da:
Hayır (vermedim), dedi.
Abdullah b. Amr:
Git onlara
(nafakalarını) ver. Resûlullah (s.a.v.): "Kişiye, sahip olduğu kimselere
nafakasını vermemesi günah olarak yeter" buyurmuştur, dedi.
Bu hadis, bakmakla
yükümlü olduğu kişilerin nafakasını tasadduk etmekten sakındırmakta ve böyle
yapanların günahının büyüklüğüne işaret etmektedir.