بَاب
حَقِّ
السَّائِلِ
33. Dilenen'in Hakkı
حَدَّثَنَا
مُحَمَّدُ
بْنُ كَثِيرٍ
أَخْبَرَنَا
سُفْيَانُ
حَدَّثَنَا
مُصْعَبُ بْنُ
مُحَمَّدِ
بْنِ
شُرَحْبِيلَ
حَدَّثَنِي
يَعْلَى بْنُ
أَبِي
يَحْيَى عَنْ
فَاطِمَةَ
بِنْتِ حُسَيْنٍ
عَنْ
حُسَيْنِ
بْنِ عَلِيٍّ
قَالَ قَالَ
رَسُولُ
اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
لِلسَّائِلِ
حَقٌّ وَإِنْ
جَاءَ عَلَى
فَرَسٍ
Hüseyin b. Ali
(r.a.)'den; demiştir ki: Resulullah (s.a.v.): "At üzerinde gelse bile,
dilenenin hakkı vardır." buyurdu.
Diğer tahric: Ahmed b.
Hanbel, I, 201
AÇIKLAMA:
Nefsini zillete düşürüp
isteyen hakkında hüsn-i zanda bulunarak görünürde zengin olup
at üzerinde gelse bile, o atın
ariyet olduğuna veya borçlu olup zekât alması caiz olduğuna ihtimal vermeli ve
onu boş olarak geri çevirmemelidir.
Bu hadis müslümanlar
hakkında hüsn-i zanda bulunmaya ,onlara yardım etmeye ve isteyene imkân
dahilinde bir şeyler verip onu boş çevirmemeye teşvik etmektedir. Menhel yazan
bu konuda şöyle demektedir:
"Bu hüküm, İslâmiyetin
ilk asırlarında yaşayan müslümanların durumuna göredir. Zira onlar Resulullah
(s.a.v.)'ın "Muhtaç olmadıkça insanlardan hiçbir şey isteme. Zira veren
el, alan elden üstündür," hadisiyle "ne zengin ne de sıhhat ve gücü
yerinde olana zekât helâl olmaz," hadis-i şerifiyle amel edip şiddetli bir
zaruret içinde olmadıkça istemezlerdi. Ama günümüz dilencileri ise, dilenciliği
meslek edinmişlerdir. Tek gayeleri mâl toplamaktır. Binaenaleyh dilenmeleri
haram olduğu gibi, halkın onlara vermesi de haramdır."
Bu hadis hakkında mevdu
diyenler olmuşsa da, değişik tariklerden rivayet edilmesi onun mevdu olmadığına
delildir. Menli el yazarına göre bu hadis hasendir.
Mahir: İmam Malik
mürsel olarak bir benzerini rivayet etmiştir.