DEVAM: 13. Bal'ın
Zekâtı
حَدَّثَنَا
الرَّبِيعُ
بْنُ
سُلَيْمَانَ الْمُؤَذِّنُ
حَدَّثَنَا
ابْنُ وَهْبٍ
أَخْبَرَنِي
أُسَامَةُ
بْنُ زَيْدٍ
عَنْ عَمْرِو
بْنِ
شُعَيْبٍ
عَنْ أَبِيهِ
عَنْ جَدِّهِ
أَنَّ بَطْنًا
مِنْ فَهْمٍ
بِمَعْنَى
الْمُغِيرَةِ
قَالَ مِنْ
عَشْرِ
قِرَبٍ
قِرْبَةٌ
وَقَالَ
وَادِيَيْنِ
لَهُمْ
Usâme b. Zeyd'in Amr b.
Şuayb'dan, O'nun da babası vasıtasıyla dedesinden rivayet ettiğine göre
"Fehm kabilesinden bir kol..." (Usâme b. Zeyd bunu bir önceki 1601.)
el-Muğîre'nin (Abdurrahman b. el-Hâris'ten rivayet ettiği hadisin) mânâsında
(rivayet etti) ve dedi ki: "On tulumdan bir tulum (zekât verilecek)"
bir de "onlara iki vadiyi (himaye ediyordu)" dedi.
İzah:
Bu rivayeti Taberânî,
Ahmed b. Salih'ten tahrîc etmiştir. "On tulumdan bir tulum"
ifâdesi, Ebû Yûsuf'un,
"balın nisabı, on
tulumdur" görüşünü desteklemektedir. Ona göre her tulum elli Irak
rıtlıdır. Böylece daha önce belirttiğimiz beş yüz Irak ntlının delili bu
rivayetler olmaktadır.