DEVAM: 12. Ekin'in
Zekâtı
حَدَّثَنَا
أَحْمَدُ
بْنُ صَالِحٍ
حَدَّثَنَا
عَبْدُ
اللَّهِ بْنُ
وَهْبٍ
أَخْبَرَنِي
عَمْرٌو عَنْ
أَبِي
الزُّبَيْرِ
عَنْ جَابِرِ
بْنِ عَبْدِ
اللَّهِ
أَنَّ
رَسُولَ اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
قَالَ فِيمَا
سَقَتْ
الْأَنْهَارُ
وَالْعُيُونُ
الْعُشْرُ
وَمَا سُقِيَ
بِالسَّوَانِي
فَفِيهِ
نِصْفُ
الْعُشْرِ
Câbir b. Abdullah
(r.a.)'tan rivayet edildiğine göre, Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: "Nehirlerle
pınarların suladığı mahsullerde öşür, kova (veya hayvanlarla sulananlarda da
yarım öşür vardır."
İzah:
Müslim, zekât; Nesaî
zekât , Ahmed b. Hanbel, III-341, Dârekutnî, es-Sünen II, 130.
Ebû Hanîfe, bu ve bundan
önceki hadisin umumuyla istidlal
ederek yerden çıkan mahsûl az olsun çok olsun
zekâta tâbi olduğuna hükmetmiştir. Cumhur ise, Ebû Hanife'nin delil olarak
ileri sürdüğü bu iki hadisi "beş veskten az olan mahsûlde zekât
yoktur" hadisiyle tahsis etmişlerdir. Ayrıntılı bilgi için bundan önceki
hadis ile 1559 no'lu hadisin açıklamasına bakınız.