DEVAM: 5. Sâime
(Merada Otlatılan Hayvanlar)Nin Zekatı
حَدَّثَنَا
مُحَمَّدُ
بْنُ
مَنْصُورٍ
حَدَّثَنَا
يَعْقُوبُ
بْنُ
إِبْرَاهِيمَ
حَدَّثَنَا
أَبِي عَنْ
ابْنِ
إِسْحَقَ
قَالَ حَدَّثَنِي
عَبْدُ
اللَّهِ بْنُ
أَبِي بَكْرٍ
عَنْ يَحْيَى
بْنِ عَبْدِ
اللَّهِ بْنِ
عَبْدِ الرَّحْمَنِ
بْنِ سَعْدِ
بْنِ
زُرَارَةَ
عَنْ عُمَارَةَ
بْنِ عَمْرِو
بْنِ حَزْمٍ
عَنْ أُبَيِّ
بْنِ كَعْبٍ
قَالَ
بَعَثَنِي
النَّبِيُّ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ مُصَدِّقًا
فَمَرَرْتُ
بِرَجُلٍ
فَلَمَّا جَمَعَ
لِي مَالَهُ
لَمْ أَجِدْ
عَلَيْهِ
فِيهِ إِلَّا
ابْنَةَ
مَخَاضٍ
فَقُلْتُ
لَهُ أَدِّ
ابْنَةَ
مَخَاضٍ
فَإِنَّهَا
صَدَقَتُكَ
فَقَالَ ذَاكَ
مَا لَا
لَبَنَ فِيهِ
وَلَا ظَهْرَ
وَلَكِنْ
هَذِهِ
نَاقَةٌ
فَتِيَّةٌ
عَظِيمَةٌ
سَمِينَةٌ
فَخُذْهَا
فَقُلْتُ
لَهُ مَا أَنَا
بِآخِذٍ مَا
لَمْ أُومَرْ
بِهِ وَهَذَا
رَسُولُ اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ مِنْكَ
قَرِيبٌ
فَإِنْ
أَحْبَبْتَ
أَنْ تَأْتِيَهُ
فَتَعْرِضَ
عَلَيْهِ مَا
عَرَضْتَ
عَلَيَّ
فَافْعَلْ
فَإِنْ
قَبِلَهُ
مِنْكَ
قَبِلْتُهُ
وَإِنْ
رَدَّهُ
عَلَيْكَ رَدَدْتُهُ
قَالَ فَإِنِّي
فَاعِلٌ
فَخَرَجَ
مَعِي
وَخَرَجَ
بِالنَّاقَةِ
الَّتِي
عَرَضَ
عَلَيَّ حَتَّى
قَدِمْنَا
عَلَى
رَسُولِ
اللَّهِ صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
فَقَالَ لَهُ
يَا نَبِيَّ
اللَّهِ
أَتَانِي
رَسُولُكَ
لِيَأْخُذَ
مِنِّي
صَدَقَةَ
مَالِي وَايْمُ
اللَّهِ مَا قَامَ
فِي مَالِي
رَسُولُ
اللَّهِ
صَلَّى اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
وَلَا
رَسُولُهُ
قَطُّ
قَبْلَهُ
فَجَمَعْتُ
لَهُ مَالِي فَزَعَمَ
أَنَّ مَا
عَلَيَّ
فِيهِ
ابْنَةُ مَخَاضٍ
وَذَلِكَ مَا
لَا لَبَنَ
فِيهِ وَلَا
ظَهْرَ
وَقَدْ
عَرَضْتُ
عَلَيْهِ
نَاقَةً
فَتِيَّةً عَظِيمَةً
لِيَأْخُذَهَا
فَأَبَى
عَلَيَّ
وَهَا هِيَ
ذِهْ قَدْ
جِئْتُكَ
بِهَا يَا رَسُولَ
اللَّهِ
خُذْهَا
فَقَالَ لَهُ
رَسُولُ
اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
ذَاكَ
الَّذِي
عَلَيْكَ
فَإِنْ تَطَوَّعْتَ
بِخَيْرٍ
آجَرَكَ
اللَّهُ
فِيهِ وَقَبِلْنَاهُ
مِنْكَ قَالَ
فَهَا هِيَ
ذِهْ يَا
رَسُولَ اللَّهِ
قَدْ
جِئْتُكَ
بِهَا
فَخُذْهَا
قَالَ فَأَمَرَ
رَسُولُ
اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
بِقَبْضِهَا
وَدَعَا لَهُ
فِي مَالِهِ
بِالْبَرَكَةِ
Ubey b. Ka'b (r.a.)dan;
demiştir ki: Resûlullah (s.a.v.) beni zekât memuru olarak gönderdi de (develeri
olan) bir adama uğradım. Malını benim için biraraya toplayınca o malda ona
ancak bir yaşını bitirip iki yaşına basmış bir dişi deve (zekât vâcib) olduğu
kanaatine vardım. Bunun üzerine ona: (Zekât olarak) bir yaşını bitirip iki
yaşına basmış bir dişi deve ver, dedim.
Onun ne sütü var ne de
(taşımaya elverişli olan bir) sırtı. Ama bu genç biri ve semiz bir dişi
devedir. Binaenaleyh bunu al, dedi. Ona: Emr olunmadığım şeyi almam. İşte
Resûlullah (s.a.v.) yakınında. Ona gidip bana takdim ettiğini O'na takdim
etmeyi arzu edersen bunu yap! Eğer O, senden bunu kabul ederse, ben de ederim.
Şayet kabul etmezse, ben de kabul etmem, dedim.
Tamam, yaparım dedi.
Hemen bana takdim ettiği deveyi getirdi ve benimle beraber çıkıp Resûlullah
(s.a.v.)'a geldik. O'na: Ey Allah'ın Peygamberi Malımın zekâtını benden almak
için bana (şu) elçin geldi. -Allah'a yemin ederim ki, daha önce ne Resûlullah
(s.a.v.) ne de onun elçisi benim malımın arasında bulunmadı (malımı görmedi)-
Malımı onun için bir araya topladım da onda benim üzerime (vâcib) olan şeyin,
bir yaşını bitirip iki yaşına basmış bir dişi deve olduğunu söyledi. Halbuki
onun ne sütü var ne de (taşımaya elverişli olan bir) sırtı. Alması için ona iri
ve genç bir dişi deveyi takdim ettim de bende.n almadı. İşte o (takdim ettiğim
deve) budur. O'nu sana getirdim ya Resûlullah (buyurun) al, dedi. Resûlullah
(s.a.v.) O'na: "Sana (vâcib) olan odur. Ama (ondan daha) iyisini tatavvu
olarak verirsen, Allah sana onun sevabını verir. Biz de onu senden kabul
ederiz," buyurdu. O'da:
İşte o, budur ya
Resûlullah! Onu sana getirdim (buyrun) al, dedi. Bunun üzerine Resûlullah
(s.a.v.) de onun teslim alınmasını emretti ve o adama malının bereketi
(çoğalması) için duâ etti.
İzah:
Ahmed b. Hanbel,-V-142.
…….cümlesinde
anlatılmak istenen şudur: Zekât olarak vermen gereken deve, zekât memurunun
senden istediği bir yaşını bitirip iki yaşına basmış dişi devedir. Ama sevab
almak için ondan daha iyisini vermek istersen Allah sana onun sevabını verir.
Bu hadis mal sahibinin rızasıyla zekât olarak verilmesi gereken miktardan daha
fazlasının alınabileceğine delildir. Bu konuda âlimle rarasın-da ihtilâf
yoktur. Bu hadis ayrıca iyi işler yapan kimselere duâ etmeye de teşvik
etmektedir.