بَاب
فَاتِحَةِ
الْكِتَابِ
15. Fatiha Suresi
حَدَّثَنَا
أَحْمَدُ
بْنُ أَبِي
شُعَيْبٍ الْحَرَّانِيُّ
حَدَّثَنَا
عِيسَى بْنُ يُونُسَ
حَدَّثَنَا
ابْنُ أَبِي
ذِئْبٍ عَنْ
الْمَقْبُرِيِّ
عَنْ أَبِي
هُرَيْرَةَ قَالَ
قَالَ رَسُولُ
اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
الْحَمْدُ
لِلَّهِ
رَبِّ
الْعَالَمِينَ
أُمُّ
الْقُرْآنِ
وَأُمُّ
الْكِتَابِ وَالسَّبْعُ
الْمَثَانِي
Ebu Hureyre (r.a.);
"Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu" demiştir: "Fatiha Suresi,
ümmü'I-Kur'an, ümmü'l-kitab ve seb'ü'l-mesânî'dir."
İzah:
Buhari, tefsirü sure;
fedailü'l-kur'an; Tirmizî, sevâbü'l-kur'an; Ahmed b. Hanbel, II, 448; Dârimi,
fedailü'l-kur'an 12.
Kur'an-ı Kerimin ilk
suresine' Fatiha adının verilmesine sebep, Kur'an-ı Kerimin tertibine,
yazılmasına ve namazda okunmasına bu sure ile başlanılmasıdır.
Müfessirlerin çoğuna
göre bu sure Mekke'de; İmam Mücâhid'e göre ise, Medine'de nazil olmuştur. Biri
Mekke'de biri de Medine'de olmak üzere iki defa nazil olduğunu söyleyenler de
vardır.
Fatiha Suresinin başka
birçok isimleri vardır. Bunlardan üçü, üzerinde durduğumuz hadis-i şerifde
zikredilmiştir.
Ümmü'l-Kur'an:
Kur'an'ın aslı, Kur'an'ın anası demektir. Bu sure Ümmü'l-Kur'ân denilmesinin
çeşitli sebepleri vardır. Bunlar:
1. Fatiha suresi
Kur'an-ı Kerim'in diğer surelerinin aslı, menşe'i ve tohumu gibidir. Bir şeyin
aslına ve menşe'ine "ümm (ana)" denildiği için bı sureye
"Ümmü'l-Kur'an" denilmiştir.
2. Kur'an-ı Kerim'in
asJ ve maksatları dörttür: Bunlar ilâhiyyât, âhiret Peygamberlik, kaza ve
kaderin Allah'a ait olduğudur. Fatiha suresi bu dört unsuru öz olarak sinesinde
toplamaktadır:âyetleri bütün kemal sıfatlarım üzerinde toplayan, icattan yani
ilahiyattan bahseder. O Allah (c.c.)'dir. " -din gününün mâliki"
âyeti, âhirete delâlet eder. “- sadece sana ibâdet eder ve ancak senden yardım
dileriz" âyeti de, her şeyin Allah'ın kaza ve kaderiyle olduğunu
bildirmektedir.”- = Bizi doğru yola ilet..." ve devamı da yine kaza ve
kaderi Allah'a nisbetle birlikte Peygamberliğin de ispatına delâlet
etmektedir.
îşte İslâm'ın temeli bu
dört esastır. Kur'an-ı Kerim de asıl olarak bunlardan bahsetmektedir. Diğer
meseleler bu dört temel etrafıkıda dönmektedir. Bu dört esas Kur'an-ı
Kerim'deki en büyük maksatlar olunca ve Fatiha Suresi de bu esasları içine
alınca bu sureye "Ümmü'l-Kur'an = Kur'an'ın aslı" denilmesinin sebeb
ve hikmeti ortaya çıkar. Fatihanın ilk yarısı, Mekke'de nazil olan; son yarısı
da Medine'de nazil olan sûrelerdeki mânâların özünü ihtiva etmektedir.
3. Kullaktan maksat ya
ilâhî izzeti veya kulluğun zilletini bilmektir. Bu sure bunların her ikisine de
şâmil olduğu için "Ümmü'l-Kur'an" denilmiştir.
4. Beşeri İlimler: Ya
Allah'ın zâtını, sıfatlarını ve fiillerini bilmek olan usul ilmi; ya Allah'ın
hüküm ve teklifleri olan fürû' ilmi ya da ruhanî nurların görülmesi için içi
tasfiye eden ilimdir. Fatiha Suresi bu üç şeyi kendisinde toplamaktadır. Onun
için "Ümmü'l-Kur'an" denilmiştir.
5. "el-Ümm"
Arabça'da "sancak" mânâsına da gelir. Sancak askerin harekâtında esas
olduğu gibi Fatiha Suresi de mü'minlerin sığınağıdır. İnsanların hayatta ve
öldükten sonra dönüş yeri yeryüzü olduğu için arza da "Ümm" denilir.
"Ümmü'I-Kitâb"
bu terkibin mânâsı'da "kitabın aslı, kitabın anası" dır.
"Ümmü'l-Kur'an" ile aynı mânâyı İfade eder. Çünkü bu terkibteki
kitabdan maksat, Kur'an'dır.
Hadis-i Şerifte Fatiha
Suresine ad olarak zikredilen üçüncü söz de “sebü 'I-mesânî' 'dir.
Seb'ü'I-mesânî:
"Tekrarlanan yedi (âyet)" demektir. Fatiha Sûresi yedi âyettir ve her
namazın her rekatında tekrarlanmaktadır. Onun için "her namazda
tekrarlanan yedi âyet" mânâsına olmak üzere Fatiha Suresine
"Seb'ü'l-Mesânî" denilmiştir.
Fatiha Suresinin yedi
âyet oluşunda ittifak olmakla beraber, âyetlerin işâretlenişinde görüş ayrılığı
vardır. Hanefîlere göre Fatihanın başındaki besmele Kur'an-ı Kerim'den
değildir.Buna karşılık müstakil bir âyettir. Şâfiîlere göre ise, besmele
Kur'an'dan bir âyettir. Ancak müstakil bir âyet değildir. Fatiha Suresine
Sebü'l-mesânî adını bizzat Cenab-i Allah vermiştir. Hicr suresinin 87. âyetinde
"And olsun ki sana daima tekrarlanan yedi (âyetli fatiha) ile Kur'an-ı
azîmi verdik buyrulmuştur.
Bu sureye
"Seb'ul-Mesânî" denilmesinin hikmeti olarak şunlar da zikredilmektedir:
"Mesânî" "Müstesna" ile alakalı bir kelimedir. Fatiha Suresi
tüm diğer kitaplardan müstesnadır. Peygamber (s.a.v.) bir hadisinde "Yemin
ederi.n ki, Allah Tevrat'ta, İncil'de, Zebur'da ve Kur'an'da O (fatiha)nun bir
benzerini indirmemiş t ir. Şüphesiz o Seb'ü'l-Mesânî ve Kur'an-ı azimdir"
buyurmuştur.
Fatiha yedi âyettir.
Cehennemin de yedi kapısı vardır. Fatihadan her bir âyet okunduğunda okuyan
için Cehennemde bir kapı kapanır.
Fatiha Sûresinde Allaha
medh ü sena olduğu için bu isim verilmiştir. İbn Abbas'tan yapılan bir rivayete
göre Seb'ü'l-Mesânî el-Bakara'mn başından el-A'raf m sonuna kadar olan altı
uzun sure ile birlikte "Berae veya Yunus sureleridir." Bu görüşün
geniş izahı 1459 numaralı hadisin açıklamasında gelecektir.
Fatiha Suresinin
bunlardan başka da isimleri ve bu isimlerin her birinin verilişinde hikmetler
vardır. Aşağı-yukarı tüm tefsir kitaplarında veriliş sebepleri belirtilen bu
isimlerin en önemlileri: "el-Hamd", "Esas",
"el-Vafıye", "el-Kâfiye", "Kenz",
"es-Salat", "Sure-i Şükür", "Sure-i Dua",
"Sûre-i Şifa" ve "Sûre-i Sual"dir.
Hanelilere göre Fatiha
Suresini farz namazların ilk iki rekatında, nafile namazların her rekatında
okumak vâcibtir.
Şâfiîlere göre ise, her
rekatte Fatiha Suresinin okunması farzdır. Bu mezhep mensublarına göre imama
uyan muktedî ile tek başına kılan münferid arasında fark yoktur. Sadece imama
sonradan uyan mesbûk bu hükmün dışındadır. Mesbûk yetişemediği rekatin
fatihasından mes'ul değildir. Ayrıca hızlı okuyan imamın peşindeki orta hızla
okuyan muktedi, tamamlayama-dığı fatihanın kalanından muaftır. Şâfiîlere göre
Fatihayı bilmeyen kişi Kur'an-ı Kerim'in herhangi bir yerinden yedi âyet okur,
onu da bilmezse Allah'ı zikreder.