DEVAM: 14. Kur'an-ı
Kerim Okumanın Sevabı
حَدَّثَنَا
مُسْلِمُ
بْنُ
إِبْرَاهِيمَ
حَدَّثَنَا
هِشَامٌ
وَهَمَّامٌ
عَنْ قَتَادَةَ
عَنْ
زُرَارَةَ
بْنِ أَوْفَى
عَنْ سَعْدِ
بْنِ هِشَامٍ
عَنْ
عَائِشَةَ
عَنْ النَّبِيِّ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
قَالَ الَّذِي
يَقْرَأُ
الْقُرْآنَ
وَهُوَ
مَاهِرٌ بِهِ
مَعَ
السَّفَرَةِ
الْكِرَامِ
الْبَرَرَةِ
وَالَّذِي
يَقْرَؤُهُ
وَهُوَ يَشْتَدُّ
عَلَيْهِ
فَلَهُ
أَجْرَانِ
Âişe (r.anha)'dan;
demiştir ki: Resulullah (s.a.v.): "Kur'an okuyan ve bu hususta maharetli
olan kişi sefere (denilen) kerîm ve itaatkâr meleklerle beraberdir. Kendisine
zor geldiği halde Kur'an okuyana ise, iki kat ecir vardır." buyurdu.
İzah:
Buhari, tefsiriıssure;
Müslim, müsafirîn; Tirmizi, sevâbü'l-Kur'an; İbıı Mace, edeb; Dârimî,
fedâilü'l-kur'an: Ahmed b. Hanbel, IV, 48, 94, 98, 110, 170, 192, 239, 266.
Metnin daha iyi
anlaşılması için bazı kelimelerin teker teker ele alınıp açıklanmasında rayda
görüyoruz. Onun için önce bu kelimelerin izahını yapıp sonra ihtiyâç duyulan
diğer konulara temas edilecektir.
Maharet: "Bir işi
iyi yapan usta, mütehassıs" mânâlarına gelir. Burada kastedilen Kur'an'ı
iyi okuyan, hıfzı işlek olan hafızdır. Sefere: Bu kelimenin tefsirinde bir kaç
görüş ileri sürülmüştür:
a. Kâtib melekler
levh'i taşıyan meleklerdir. Bunlar mukaddes kitapları peygamberlere
aktardıkları için bu ismi almışlardır.
b. Kulların amellerini
yazan yazıcı meleklerdir..
c. Allah'la
Peygamberler arasında elçilik yapan meleklerdir,
d. Allah'ın insanlara
gönderdiği Peygamberlerdir.
e. Hz. Peygamber'in
ashabıdır.
Kelimenin tefsirindeki
bu farklı anlayışlar, kelimenin mânâsından kaynaklanmaktadır. Çünkü
"sefere" kelimesi "Safir" kelimesinin çoğuludur. Bu kelime
de "aracı" mânâsını içine alır. Onun için bu farklı anlayış biçimleri
ortaya çıkmıştır. Ama hepsinde müşterek olan nokta, her grubun gıb'taya lâyık,
beraber olunmaya değer efdal yaratıklar oluşlarıdır.
"Kiram" Kerim
kelimesinin çoğuludur. Günahlardan uzak oldukları için Allah'a
yaklaştırılanlar, ikram edilenler demektir. Ya da Kiramdan maksat, müslümanlara
acıyan onlar için istiğfar eden ve onları doğru yola sevk edenlerdir.
"Berara",
müttakiler, itaatkârlar demektir, bu iki kelime (kiram ve berara)
"sefere"nin sıfatıdırlar.
Hadis-i şerifden
anladığımıza göre, Kur'an-i Kerim'i süratle okuyan selîka sahiplerinin Kur'an-ı
Kerim okumaları onları güzel vasıflarla övülen meleklerle birlik olma
mertebesine çıkartacaktır. Okuması işlek olmadığı için kendisine zor geldiği
halde Kur'an okuyanlara ise, iki sevab vardır. Ancak bu ifade kötü okuyanın iyi
okuyandan daha fazla sevab alacağı şeklinde bir kanaate götürmemelidir. Bundan
maksat, okuması zayıf olup da okumakta güçlük çekenleri okumaya teşviktir. Bu
durumda olanlar bir Kur'an okudukları, bir de meşakkate katlandıkları için iki
ecir alırlar. İyi olanların iki katı ecir değil, Hadisin Buhârî ve Müslim'deki
rivayetinde okuyuşu zayıf olanın okuması, "Kur'an-ı Kerim i kekeleyerek,
zorlukla okuyan" şeklinde ifade edilmiştir.