DEVAM: 32. İstiaze
حَدَّثَنَا
مُوسَى بْنُ
إِسْمَعِيلَ
حَدَّثَنَا
حَمَّادٌ
أَخْبَرَنَا
قَتَادَةُ عَنْ
أَنَسٍ أَنَّ
النَّبِيَّ
صَلَّى اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
كَانَ
يَقُولُ اللَّهُمَّ
إِنِّي
أَعُوذُ بِكَ
مِنْ
الْبَرَصِ
وَالْجُنُونِ
وَالْجُذَامِ
وَمِنْ
سَيِّئْ
الْأَسْقَامِ
Enes (r.a.)'den rivayet
edildiğine göre, Resûlullah (s.a.v.) şöyle duâ ederdi: "Allah'ım! Alaca
hastalığından, delilikten, cüzzamdan ve kötü (müzmin) hastalıklardan sana
sığınırım."
İzah:
Nesâî, isti'âze; Ahmed
b. Hanbel, III, 192, 218.
Peygamber (s.a.v.)'in
bu duası ilmin ve amelin ihmalini gerektiren veya insanların nefretini celb
eden hastalıkladan Allah'a sığınmayı öğretmekte ve öğütlemektedir. Görüldüğü
gibi Efendimiz önce, alaca, delilik ve cüzzam hastalıklarını teker teker ismen
saymış, sonra da genel bir ifade ile, "kötü (müzmin) hastalıklardan sana
sığınırım" demiştir. Bu ifade tarzına, zikrü'1-âmm ba'del-has (özelden
sonra geneli anmak) denilir. Çünkü alaca, cüzzâm ve delilik zâten bizatihi
kötü hastalıklardandır. Sonraki ifâde öncekileri de içine aldığı halde,
bunların ayrı ayrı zikri, kullanılan ve san'at değeri olan bir ifâde
tarzıdır bir uslubtur.
Hz. Peygamberin başka
hastalıkları bırakıp da yukarıda zikredilenleri anması, bunların o zaman
bilinen en tehlikeli hastalıklar olmasıdır. Zira, baş ağrısı, karın ağrısı
(vs.) gibi hastalıkların sıkıntı ve tesiri az, buna karşılık sebeb oldukları
sevap fazladır. Burada sayılanlar ise, tesiri ve eziyeti fazla hastalıklardır.
Şöyle ki:
Delilik: İnsanın en
büyük özelliği olan akıl nimetinin yok olmasıdır. Bu hastalığa müptela olan
kişi, çektiği fizikî sıkıntıların yanısıra çocukların oyuncağı haline gelir.
İnsan için en büyük şeref olan ilimden hiçbir nasib alamaz. Ayrıca amelî
hayırların tümünden mahrum olur.
Alaca: İnsan vücudunda
bir takım beyaz beneklerin zuhuruna sebeb olan bir hastalıktır. Arabçada
"Baras" denilir. Eskiden oldukça yaygın ve tedavisi mumkun
görülmeyen bir hastalıktı. Bu hastalığa tutulanları tedavi etmek, Hz. İsa'nın
mucizeleri arasındadır.
Cüzzâm: Zamanımızda da
aynı isimle anılan, adına haftalar düzenlenen bir hastalıktır. Bedende bir
takım siyahlıklar intaç eder. Organların çalışma tarzı bozulur. Hatta bazan
uzuvların dökülmesine sebeb olur.
Hz. Peygamber'in başka
hastalıkları bırakıp da bu hastalıklardan kendisini muhafaza etmesi için
Allah'a dua etmesi, yukarıda da işaret edildiği gibi, bunların bir takım
kusurlar bırakan, insanların kendilerinden uzaklaşmalarına, tiksinmelerine
sebeb olan, tedavisi oldukça güç hastalıklar olmalarıdır.