DEVAM: 32. İstiaze
حَدَّثَنَا
مُسَدَّدٌ
أَخْبَرَنَا
الْمُعْتَمِرُ
قَالَ
سَمِعْتُ
أَبِي قَالَ
سَمِعْتُ
أَنَسَ بْنَ
مَالِكٍ
يَقُولُ
كَانَ رَسُولُ
اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ وَسَلَّمَ
يَقُولُ
اللَّهُمَّ
إِنِّي
أَعُوذُ بِكَ
مِنْ الْعَجْزِ
وَالْكَسَلِ
وَالْجُبْنِ
وَالْبُخْلِ
وَالْهَرَمِ
وَأَعُوذُ
بِكَ مِنْ عَذَابِ
الْقَبْرِ
وَأَعُوذُ
بِكَ مِنْ فِتْنَةِ
الْمَحْيَا
وَالْمَمَاتِ
Enes b. Mâlik (r.a.)'den
rivayet edildiğine göre; Resulullah (s.a.v.); "Allahım! Şüphesiz ben acizlikten,
tenbellikten, korkaklıktan, cimrilik ve ihtiyarlıktan sana sığınırım. Kabir
azabından, ölümün ve hayatın fitnesinden sana sığınırım" diye dua edermiş.
İzah:
Buhârî, deavât, cihâd;
Müslim, zikr, deavat; Nesâî, istiaze
Bundan evvelki hadisin
açıklamasında Peygamber (s.a.v.)'in değişik ifâdelerle hayatın bazı
sıkıntılarından Allah'a sığındığı belirtilmişti. Bu hadis-i şerifte belirtilen
ve tab'an insanın hoşuna gitmeyen şeyler de Efendimizin isti'âzesine konu olmuştur.
Bunlardan bir kısmının izahı önceki hadiste geçti orada geçmeyenler şunlardır:
Acizlik: Bu terim esas
itibariyle bir şeye güç yetirememe manasınadır. Burada kast edilen hayır ve
ibâdetten düşmana karşı durmaktan acizliktir. Yoksa mutlak manâsıyla Allah'tan
başka her varlık âcizdir. Aczin insandan soyutlanması mümkün değildir.
Tenbellik: Bundan
murad, dünyevî işlerdeki tenbellik olabileceği gibi hayır ve hasenatta ağır
davranma anlamındaki tenbellik de olabilir.
Korkaklık, cimrilik ve
ihtiyarlık ile kabir azabı önceki hadisin açıklama kısmında geçmiştir. Ancak
ihtiyarlık evvelki hadiste "Sû'ül-ömr" olarak ifâde edilmişti.
Ölüm ve hayatın
fitnesinden maksadın ne olduğuna dair bilgi de "Namazda dua"
konusunda 880. no'lu hadiste yer almıştır.