DEVAM: 23. Dua'nın
Fazileti Ve Âdabı
حَدَّثَنَا
عَبْدُ
الرَّحْمَنِ
بْنُ خَالِدٍ
الرَّقِّيِّ
حَدَّثَنَا
زَيْدُ بْنُ حُبَابٍ
حَدَّثَنَا
مَالِكُ بْنُ
مِغْوَلٍ بِهَذَا
الْحَدِيثِ
قَالَ فِيهِ
لَقَدْ سَأَلْتَ
اللَّهَ
عَزَّ
وَجَلَّ
بِاسْمِهِ
الْأَعْظَمِ
Zeyd b. el-Hubâb bu
(önceki 1493.) hadisi Mâlik b. Miğvel'den rivayet edip (Resulullah
-s.a.v.-'in): "Şüphesiz Allah azze ve celleden, onun ism-i azamıyla
istedi(n) (buyurduğunu) söyledi.
----Bu cümle bazı nüshalarda
= şüphesiz Allah (c.c.)'den onun ism-i azamiyle istedin" şeklinde muhatap
sigasiyle kullanılmıştır. Tercemede bu farka parantezle işaret edilmiştir.
İzah:
Bu hadis bir öncekinin
farklı bir naklidir. Bu farklılığın önceki rivayete t?ir ilâve olması muhtemel
olduğu gibi o rivayetteki "şüphesiz Allah'tan kendisi ile istenildiğinde
mutlaka verdiği, dua edildiğinde kabul ettiği bir isimle istedin"
cümlesinin yerine konulmuş olması da muhtemeldir. İkinci ihtimâl gözönüne
alınırsa Hz. Peygamber mes-cidde dua eden adamın dediklerini duyunca önceki
rivayete göre yukarıdaki sözlerini buna göre ise, "şüphesiz Allah'tan onun
ism-i azamıyla istedi" sözünü söylemiş olur. Müellif bu farka işaret için
bu rivayeti kitabına almıştır.
Bu hadis ism-i âzamin
Allah'ın isimlerinden biri olduğunu gösterir. Mün-zirî, Muhtasarı Ebû Dâvud'da
şeyhi Hafız Ebu'l-Hasen el-Makdisî'nin şöyle dediğini kaydeder: "Bu
(hadisin) isnad(ı) ta'nı mümkün olmayan bir isnaddir. Bu konuda bu isnaddan
daha güzel bir isnadla rivayet edilen bir hadis bilmiyorum. Bu Allah (c.c.)'in
ismi azam diye bir ismi olduğunu kabul etmeyenlerin görüşlerinin bâtıl
olduğuna delâlet etmektedir."
Allah'ın isimlerinden
birisinin ism-i âzam olduğunu kabul etmeyenler, Allah'ın tüm isimlerinin âzam
(en büyük) olduğunu bunlar arasında üstünlüğün bulunmadığını söylerler. Bunlar
hadislerdeki "âzam: en üstün, "en büyük" kelimesinin "Azîm:
büyük" manasına geldiğini söylerler. Ancak bu şekilde bir te'vile hiç
ihtiyaç yoktur. Çünkü bazı sûre ve âyetlerin diğerlerine nisbetle daha üstün
olması caiz olduğu gibi sadece Allah'ın bildiği hikmetlerden dolayı bazı
isimlerin diğerlerinden üstün olması da mümkündür.
İsm-i âzamin Kur'an-ı
Kerim'in neresinde olduğuna dâir malumat 1496. hadiste gelecektir.