DEVAM: 23. Dua'nın
Fazileti Ve Âdabı
حَدَّثَنَا
مُؤَمَّلُ
بْنُ
الْفَضْلِ
الْحَرَّانِيُّ
حَدَّثَنَا
عِيسَى
يَعْنِي ابْنَ
يُونُسَ
حَدَّثَنَا
جَعْفَرٌ
يَعْنِي
ابْنَ
مَيْمُونٍ
صَاحِبَ
الْأَنْمَاطِ
حَدَّثَنِي
أَبُو
عُثْمَانَ
عَنْ
سَلْمَانَ
قَالَ قَالَ
رَسُولُ
اللَّهِ
صَلَّى اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
إِنَّ
رَبَّكُمْ تَبَارَكَ
وَتَعَالَى
حَيِيٌّ
كَرِيمٌ يَسْتَحْيِي
مِنْ
عَبْدِهِ
إِذَا رَفَعَ
يَدَيْهِ
إِلَيْهِ
أَنْ
يَرُدَّهُمَا
صِفْرًا
Selman (r.a.) demiştir
ki; Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu: "Şüphesiz
Rabbiniz son derece haya ve kerem sahibidir. Kulu ona elini kaldırdığı zaman, o
elleri boş çevirmekten haya eder."
Diğer tahric: Tirmizî,
deavat; İbn Mace, dua
AÇIKLAMA:
Allah'ın haya sahibi
olarak vasfedilmesi mecazîdir. Çünkü haya ayıplanmaktan korktuğu için insanda
meydana gelen değişmedir. Allah azze ve celle bundan münezzehtir. Burada Allah
için haya sahibi denilmiş, hayanın gereği kast edilmiştir. O da isteyene
istediğini vermektir.
TİRMİZİ RİVAYETİ İÇİN TIKLAYIN
İBN-İ MACE RİVAYETİ İÇİN TIKLAYIN