DEVAM: 23. Dua'nın
Fazileti Ve Âdabı
حَدَّثَنَا
الْقَعْنَبِيُّ
عَنْ مَالِكٍ عَنْ
أَبِي
الزِّنَادِ
عَنْ
الْأَعْرَجِ
عَنْ أَبِي
هُرَيْرَةَ
أَنَّ
رَسُولَ
اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
قَالَ لَا
يَقُولَنَّ
أَحَدُكُمْ
اللَّهُمَّ
اغْفِرْ لِي
إِنْ شِئْتَ
اللَّهُمَّ
ارْحَمْنِي
إِنْ شِئْتَ
لِيَعْزِمْ
الْمَسْأَلَةَ
فَإِنَّهُ
لَا مُكْرِهَ
لَهُ
Ebû Hureyre (r.a.)'den
rivayet edildiğine göre, Resulullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: "Sizden
biri sakın "Allahım dilersen beni bağışla, Allahim dilersen bana merhamet
et" demesin. İstediğini kararlı olarak istesin. Çünkü Allah için bir
zorlayıcı yoktur."
İzah:
Buhari, deavât, tevhid;
Müslim, zikr; Tirmizi, deavât; Muvatta, Kur'an; Ahmed b. Hanbel, II, 243, 318,
463, 464, 468, 500, 530; III, 101.
Peygamber (s.a.v.)
ümmetini dua ederken istediği şeyi Allah'ın dilemesine bağlamaktan menetmiştir.
Çünkü isteği, dileğe bağlamak, ancak zorîanabiîen kişilere mahsustur. Halbuki
Allah bundan münezzehtir. Ayrıca "Allahım, istersen beni bağışla"
sözü, "istemezsen bağışlama" ifâdesini akla getirir. Bu da hâşâ kulun
Allah'a muhtaç olmadığı şeklinde bir vehme götürür ki, bu asla caiz değildir.
Zira bütün yaratıklar her işlerinde Allah'a muhtaçtırlar. Bir şeyi arzuya
bağlamak tahakkuku mutlaka gerekli olmayan şeyler de olabilir. Ama duada
istenilenler mutlaka olması istenilen şeylerdir. Dua haricindeki şeylerin
dilemeye bağlanması caizdir. Nitekim bir âyeti kerimede "Hiç bir şey
hakkında "ben bunu herhalde yarın yapıcıyım" deme. Sözünü Allah'ın
dilemesine bağlarsan müstesna" buyurulur.[Kehf 23]
Hz. Peygamber bundan
sonra duanın azm ve kararlılıkla olması gerektiğini Allah'ı zorlayacak hiç bir
güç olmadığı için "Allahım, beni bağışla, bana merhamet et, bana
ver..." gibi emir ifade eden sözlerin Allah'ı zorlama sayılamayacağını
ifade ediyor. Bu bölüm Müslim'in rivayetinde "dua kararlı olsun, çünkü
Allah zaten dilediğini yapar" şeklinde ifâde edilmiştir.