SÜNEN EBU DAVUD

Bablar    Konular    Numaralar  

ŞEHR-İ REMEDAN BAHSİ

<< 1397 >>

DEVAM: 9. Kur'ânı Hizblere Ayırmak (Günlere yada Saatlere bölerek Okumak)

 

حَدَّثَنَا حَفْصُ بْنُ عُمَرَ أَخْبَرَنَا شُعْبَةُ عَنْ مَنْصُورٍ عَنْ إِبْرَاهِيمَ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ يَزِيدَ قَالَ سَأَلْتُ أَبَا مَسْعُودٍ وَهُوَ يَطُوفُ بِالْبَيْتِ فَقَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ مَنْ قَرَأَ الْآيَتَيْنِ مِنْ آخِرِ سُورَةِ الْبَقَرَةِ فِي لَيْلَةٍ كَفَتَاهُ

 

Abdurrahman b. Yezîd'den; demiştir ki: Ebû Mes'ud Kâ'be'yi tavaf ederken kendisine Kur'ân-ı Kerime­den geceleyin okunması kâfi olan mikdarı sordum. Şu karşılığı verdi:

 

Resûlullah (s.a.v.); "Her kim bir gecede Bakara sûresinin son iki âyetini okursa, bu ona kâfidir" buyurdu.

 

 

İzah:

Buhârî, meğâzî; fedâilu'l-Kur'ân; Müslim, müsâfirîn; Tirmizî, sevâbu'l-Kur'ân; İbn Mâce, ikâme; Ahmed b. Hanbel, IV, 118, 121, 122; Dârimî, fedâilu'l-Kur'ân 14.

 

Hadisin, Buhârî'nin Meğâzi bölümündeki bir rivayetinde Abdurrahman, hadisi Ebû Mes'ûd'dan değil, Alkame'den nakletmiştir.

 

Abdurrahman b. Yezid'in Ebû Mes'ûd'a sorduğu sorunun metni hadiste yer almamıştır. Ancak siyaktan tercemede parantez içerisine aldığımız ma­na olduğu anlaşılmaktadır. Müslim'deki şu rivayet de bu sual açıkça görül­mektedir:

 

Abdurrahman b. Yezîd der ki: Kâ'be'nin yanında Ebû Mes'ûd ile kar­şılaşıp Bakara Sûresi'nin son iki âyeti konusunda senden bir haber geldi, (doğ­ru mu), diye sordum. "Evet, Resûlullah (s.a.v.); "Bir gecede Bakara sûresinin son iki âyetini kim okursa, bunlar kendisine yeter" buyurdu" dedi.

 

Bilindiği gibi Bakara Sûresi'nin son iki âyeti yatsı namazlarından son­ra, mihrâbiye olarak okunan “Amenerrasûlü"dür. Bu hadis yatsıdan sonra sadece (diye başlayan) bir âyetin okunmasının sünnete uygun olmadığını göstermektedir.

 

Rivayetin sonundaki ona yeter'' sözünü birkaç şekilde anla­mak mümkündür:

 

a. Geceyi ihya yönünden kâfidir. Gece namazı yerine geçer. İbn Adiyy'in İbn Mes'ûd'dan rivayet ettiği şu haber bu manayı te'yid etmektedir:

 

Resûlullah (s.a.v.); "Allah (c.c.) Cennet hazinelerinden iki âyet indirdi. Rahman, onları, mahlûkatı yaratmadan ikibin sene önce eliyle yazdı. Her kim yatsıdan sonra bu âyetleri okursa bu gece namazı yerine kâfidir" buyurdu.

 

b. Şeytana karşı kâfidirler. Bu anlayışın delili Taberânî'nin ceyyid (sa­hih) bir senedle Şeddâd b. Evs'den rivayet ettiği şu merfû hadistir: "Şüphe­siz Cenabı Allah, semaları ve yerleri yaratmadan iki bin sene önce bir kitap yazıp ondan iki ayet indirmiş, bunlarla Bakara sûresini sona erdirmiştir. Bu âyetler üç gece bir evde okunmazsa oraya şeytan yaklaşır."

 

c. Bütün kötülüklere karşı kâfidir.

 

d. İtikadî esaslarda kâfidir.

 

e. İnsanlardan ve cinlerden gelecek kötülükleri defetmeye kâfidirler. Bütün bu mânâlarının tümünü birden murad etmek de mümkündür. Buna mâni olacak bir şey söz konusu değildir.

 

Bu âyet-i kerimelere böyle bir faziletin tahsis edilmesinin hikmeti muh­tevaları bakımından olmalıdır. Orada Ashab-ı kiram övülmekte ve onların imana olan bağlılıkları dile getirilmektedir. Ayrıca bu âyet-i kerimeler mü'-minlerin Rablerine dönüp niyaz etmelerini, yalvarmalarını ihtiva etmekte­dirler.

 

Bakara Sûresinin sonundaki bu âyetler hakkında başka hadisler de vârid olmuştur. Hâkim'in Ebu Zer'den rivayet ettiği şu hadis bunlardan biri­dir: "Allah (c.c.) Bakara Sûresini iki âyetle bitirdi. Bunları bana Arşın altındaki hazinesinden indirdi. Onları öğreniniz, kadınlarınıza ve çocukları­nıza öğretiniz. Çünkü onlar namazdır, Kur'ân'dır, duadır."

 

Hadiste işaret edilen sevabı elde edebilmek için bu âyetlerin mutlaka na­mazdan sonra okunması şart değildir. Yatsı namazının içinde okunması ile de aynı netice alınabilir.